Kıbrıs Postası'nın Özel Haber logosuyla duyurduğu habere göre ABD'de düzenlenen "Birleşik Kıbrıs için Stratejik ve Sürdürülebilir Kalkınma" başlıklı konferansında "davetiyenin zamanında ulaştırılamaması" gerekçesiyle Türk tarafı yer almadı. Konuyla ilgili açıklama yapan KKTC Cumhurbaşkanlığı “One Cyprus Now” (Şimdi Bir Kıbrıs) mottosu altında düzenlenen önemli etkinliğe yapılan katılım davetinin Kıbrıs Türk Müzakereci Özdil Nami'ye zamanında ulaştırılmadığı için katılım sağlanamamıştır” ifadelerini kullanırken Kıbrıs Postası’nın ulaştığı diplomatik kaynaklar durumun daha çok ‘ilgisizlik’ olarak nitelenebileceğini söyledi.
Aynı kaynaklar “Özel Danışman Eide ve Rum Baş müzakereci Mavroyanis’in bu önemli etkinliğe katılacağı önceden duyurulmuştu. Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami’nin de katılacağı düşünülüyordu. Ancak konuyla ilgili program çıkıp, seyahat tarihleri açıklandıktan sonra ‘ooops, sizi unuttuk’ denilip Kıbrıs Türk tarafına davetiye gönderildi. Konferansa günler kala yapılan bu davet yüzünden gerekli ayarlamalar yapılamadı” ifadelerini kullandı.Yine aynı kaynak “Kıbrıs Türk tarafı davetiyenin geç ulaşması sebebiyle konferansa katılamayacağı cevabını verince, konsey özür dileyerek hatanın kendilerine olduğunu da kabul etti” diye konuştu.
Öte yandan dün öğleden sonra gerçekleştirilen konferansa BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı Victoria Nuland, ABD Dışişleri Bakanı Vekili Yardımcısı Jonathan Cohen ve Kıbrıslı Rum müzakereci Andreas Mavroyiannis de katılarak birer konuşma yaptı.
Aslında konferans programı incelendiğinde davetiye gerekçesinin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Şu adresten görebileceğiniz http://www.atlanticcouncil.org/events/upcoming-events/detail/strategic-sustainable-development-for-a-unified-cyprus programda, Kıbrıs'ta yaşayan Türkler yokmuş gibi bir yaklaşımla içeriğin hazırlandığı görülmektedir. Kıbrıs Rum tarafı müzakerecisi Andreas Mavroyiannis'in konuşmacı olarak katıldığı bir programda konu Kıbrıs'ın geleceği iken Türk mevkidaşına programda konuşmacı olarak yer verilmemesi, başlı başına bir skandaldır. Kıbrıs'ta birleşmiş bir devlet kurulacaksa bu Kıbrıs'ta yürütülen müzakerelerle olacaktır. Söz sahibi olanlardan biri de Türkler ve temsilcileridir. ABD'de üretilen çözümler Ada gerçekleriyle örtüşmeyecektir. Bu gerçeklerin başında da "siyasal eşitlik" gelir. İki tarafın siyasi eşitliğinin tanındığının göstergesi taraflara eşit yaklaşılmasıdır.