Atlantic Council uzmanı Aaron Stein, Türkiye’nin “tek Irak” politikasından sessizce ve dolaylı olarak uzaklaştığını, bağımsızlık isteyen Barzani ve Iraklı Kürtlerinkine benzer federal bir bölge kurmaya çalışan Nuceyfilerle ilişkisinin ve Başika üssü meselesinin Irak’ta hem Bazı Sünnileri de içeren milliyetçi unsurları hem de İran etkisindeki unsurları güçlendirdiğini söylüyor.
“As the leader of the anti-ISIS coalition, the United States can account for the disparate interests of its various coalition partners. The Turkish role in northern Iraq is destabilizing in this regard and could empower the actors Ankara is trying to sideline: Maliki and Iranian-allied militias. In doing so, the policy Turkey is implementing is leading to the outcome it is intended to stop: the further empowerment of Iran in Iraqi politics. Regardless, Turkish actions suggest an implicit end to its one Iraq policy, a change that will have a short-term impact on military action in Mosul, and longer term implications for a range of issues, like Kurdish independence or post-ISIS stabilization efforts in Ninewa.”
Aaron Stein, “Behind Erdogan’s Dismissive Statements to Iraq’s Prime Minister,” Atlantic Council, 12 Ekim.
http://www.atlanticcouncil.org/blogs/menasource/behind-erdogan-s-dismissive-statements-to-iraq-s-prime-minister
Bize göre, Türkiye’nin “tek Irak” politikasının kopuşunun doğru olup olmadığı, bunun ayrıntıları ve derecesi tartışılabilir ama ilginç olan bu politika değişikliğinin (ve olası sonuçlarının) Türkiye’de TBMM, medya ve düşünce kuruluşlarında konunun önemiyle orantılı bir tartışma yapılmadan gerçekleşmiş olmasıdır.