Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 23. Dünya Enerji Kongresi için 10 Ekim’de geleceği İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşecek. Erdoğan-Putin görüşmesinin ana maddesi “Türk Akımı” doğalgaz boru hattı projesinin imzalanması olacak. Anlaşmada projenin 15,75 milyar metre küp kapasiteye sahip birinci boru hattının inşasına başlatılması öngörülüyor. Boru hattın Türkiye kısmının kim tarafından finanse edileceğine karar vermeye çalışılacak. Boru hattının ilk kısmıyla ilgili anlaşmaya varılması ve başarılı bir şekilde başlatılması durumunda ikinci kattın inşası için şartların ele alınması için daha sonraki zamanda görüşülecek.
Projenin askıya alınmasından önce yapılan görüşmelerde, Türkiye doğalgazda % 10,25 indirime gidilmesini talep ediyordu. Böyle bir indirimin yapılması durumunda Türkiye yıllık 1 milyar dolar tasarruf sağlayacaktı. Rusya ise sadece % 6’lık bir indirime gidebileceğini belirtiyordu. Ancak taraflar arasında yapılan gayri resmi görüşmelerde ise, Türkiye doğalgazda % 15’lik bir indirime gidilmesi üzerinde duruyordu. Türkiye’deki seçim süreci ve ardından yaşanan uçak krizi görüşmelerin sona ermesine neden oldu.
Türk Akımı projesi ilk düşünüldüğünde toplam 63 milyar metre küp kapasiteye sahip dört hattan oluşması bekleniyordu. Şimdiki projede ise, biri Türkiye’nin iç tüketimine diğeri Avrupa’ya olmak üzere sadece iki hattın inşa edilmesi öngörülüyor. Ayrıca birinci hattın inşasının 2019’da tamamlanması öngörülürken, ikinci hattın akıbeti ise belli değil.
Türk Akım projesinin hayata geçirilmesi iki ülke arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık ticarete ulaşma açısından önemli adım olacaktır. 2014’te taraflar arasındaki ticaret 30 milyar dolar düzeyindeyken, hem Rusya’da yaşanan ekonomik kriz hem de uçak hadisesinden sonra Rusya’nın aldığı ekonomik kararlar nedeniyle 2015’te bu rakam 23 milyar dolara düşmüştü. Ancak bu ticari ilişkilerin önemli bir payı Rus doğal gazının Türkiye’ye ihracatıdır. Rusya’yla yaşanan kriz nedeniyle Türkiye’nin Rusya’ya olan ihracatı durdurulurken, Rusya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği (doğalgaz) ihracatı devam etmiştir.
Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesi jeopolitik açıdan da öneme sahiptir. Bu hem Rusya hem de Türkiye için geçerli. Türk Akımı projesinin sadece tek bir hattının hayata geçirilmesi ve bunun sadece Türkiye’nin iç tüketimine yönelik olması Rusya’ya önemli avantajlar sağlayacaktır. Biri Türkiye’nin doğalgaz ithalatı üzerinde tekel oluşturacaktır. Böylelikle Türkiye'yi Rusya’yla ilişkilerinde daha temkinli davranmaya zorlayacaktır. Diğeri Rusya’nın hayata geçiremediği Güney Akım projesini tekrar ama farklı güzergâh üzerinden canlandırmaya başlamasıdır. Batı’ya karşı bir koz kazanmış oldu. Bir de Türkiye’ye ihraç edilecek doğalgazdan elde edilen gelirlerdir. Rusya’nın karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlar ve doğalgaz piyasasında yaşanan daralmalardan kaynaklanan sıkıntıların biraz daha hafifletmesi anlamına geliyor.
Türkiye açısından ise, iç pazarda büyüyen talebini, İran ve diğer Orta Doğu ülkelerine nazaran daha güvenilir olarak görülen Rus doğalgazıyla karşılanmış olacak. Ayrıca Türkiye’nin Rusya’nın Avrupa’daki doğalgaz pazarında en büyük müşteri konumuna gelmesi durumunda Rusya’da Türkiye’ye bağımlı hale gelecektir. Rusya’da bu pazarı kaybetmemek için daha temkinli davranmaya çalışacaktır.
Ancak Türk Akımı projesinin diğer hatlarının şimdilik rafa kaldırılmış olması birkaç nedene bağlanabilir. Biri projenin tamamını hayata geçirmek için maddi kaynağa sahip olunmaması. Diğeri ise, Avrupa için tasarlanmış hatların inşa edilmesi durumunda Avrupa’ya ihracat edilememesi riskidir. Ayrıca buna eklenmesi gereken başka bir sebep ise, Almanya ile yürütülen Kuzey Akım-2 projesinin hala pazarlık halinde olması ve bu pazarlıkların sürdürülmesi Rusya’nın Avrupa ile barışması için de bir lobi faaliyeti görüyor olmasıdır. Güney Akımı’na sıcak bakmayan Almanya Kuzey Akım-2 için Rusya ile diyalogunu sürdürmektedir. Türk Akımı projesinin inşasına başlanması Kuzey Akım-2 görüşmelerinde, dolayısıyla da Almanya ile pazarlıklarda Rusya’nın elini güçlendirecektir.
Türkiye için önemli olan ise, Türk Akımı projesinin diğer hatlarının da hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bunun yapılması durumunda Rusya Türkiye’ye daha bağımlı hale geleceği gibi, Avrupa’ya karşı da elini güçlendirecektir. Diğer dört boru hattın da Türkiye’den geçmesi durumunda Türkiye öneli enerji merkezlerden biri olacaktır.
Türkiye’nin enerji terminali haline gelmesi durumunda Avrupa’da doğalgaz dağıtım sisteminin önemli bir bölümünü elinde bulunduran Almanya alternatif hale gelecektir. Almanya’nın Avrupa üzerinde enerji tekelini artırmaya çalışmasından rahatsız olan diğer güney Avrupa ülkeleri tarafından desteklenecektir. Bu da Avrupa’nın enerji sistemi içinde önemli ülkelerden biri haline gelmesine fırsat sağlayacaktır.