30 Eylül 2016’te Rusya’nın Suriye operasyonlarına bir yıl oldu. Bu tarihte Şam hükümeti tarafından Rusya’dan askeri destek talebinde bulunduğu gün olarak kabul edilmektedir. Böylece radikal dini guruplara karşı hava operasyonları başlattığını resmen ilan ederek Suriye iç savaşına dâhil olmuştur. Bu amaçla Suriye’ye ağır bombardıman uçakları dahil olmak üzere 25 savaş uçağı sevk etmiş, bir ay içerisinde helikopterler dahil Suriye’deki hava kuvvetlerinin sayısını 70’e çıkmıştır. Yaklaşık altı ay sonra Mart 2016’da Rusya hava kuvvetlerinin büyük bir kısmını geri çekme kararı aldı. Rus uçağının Türkiye sınırında düşürülmesinden sonra Rusya hava operasyonlarını iki katına çıkarmış ve bu tarih içerisindeki günlük operasyonların maliyeti 2,8 milyon dolara çıkmıştır.
Rusya’nın Suriye savaşına dâhil olması Suriye krizinde olduğu gibi Orta Doğu’da en önemli aktörlerden biri haline getirmiştir. Suriye sorununun çözümü Rusya’nın onayı olmada imkânsız hale gelmiştir. Rusya’nın Suriye’de siyasi ve askeri var olması Şam rejiminin hayatta kalmasının en büyük nedeni haline gelmiştir. Şam rejiminin yıkılmaktan kurtardığı gibi Suriye’de Akdeniz kıyısında Tartus limanı ve Hmeymim hava üssü gibi stratejik üsler kazanmış, gerekli gördüğü taktirde Suriye’nin diğer askeri üslerini kullanma imkanını elde etmiştir. Böylelikle Rusya Akdeniz’de de en önemli deniz güçleri arasında yerini almış oldu.
Suriye operasyonuyla Rusya eski silah ve savaş araçlarından arınma fırsatı yakalamış, hem de son savaş teknolojisini kullanma imkânına sahip olmuştur. Akdeniz gibi yakın mesafeden ve Hazar denizi gibi uzak mesafeden IŞİD hedeflerini vurarak füze denemeleriyle gövde gösterisi yapmıştır. Suriye operasyonlarıyla Rusya tekrar büyük güçler arasında yerini aldığını kanıtlamış, bunu da diğer devletler tarafından kabul etmelerini sağlamıştır.
Bir sene içinde Türkiye ile uçak krizi nedeniyle siyasi kriz yaşayan Rusya bir sene geçmeden Türkiye’nin diplomatik başarısı sonucunda tekrar işbirliği yapmaya başlamıştır. Batı karşısında yalnızlaşan Rusya Türkiye’yle ilişkilerini düzelterek tekrar Batı’ya açılmanın kapısını aralamış oldu. Bu yakınlaşma Suriye konusunda da kendini göstermeye başlamıştır.
Bir sene içinde Rusya IŞİD’le mücadele için başlattığı hava operasyonlarında muhalif guruplara karşı da büyük savaş başlatmış, Suriye geçiş sürecinde hangi gurupların yer alabileceği konusunda belirleyici rol alarak siyasi çözümü yönlendirmeye çalışmış, ancak anlaşmazlıkların da artmasına neden olmuştur. Bunun yanında bölgesel güçlerin de çözüm sürecinde yer almasını sağlayarak İran’ın dâhil etmeye çalışmıştır.
Bir sene içerisinde Rusya Şam rejiminin güçlerinden beklediği başarılı sonucu elde edememiş, önceki pozisyonlarının ötesine geçememiştir. Rusya’nın hava desteği sayesinde sadece muhalif güçlere karşı mücadele de yoğunlaşabilmiş ancak burada da beklenilen sonuca ulaşılamamış. Bir sene boyunca Rusya ve İran sayesinde ayakta kalabilen Şam rejimi Rusya’nın barış görüşmelerinde Moskova ile ters düşebilmiş, Rusya’nın barışı yönetme çabasında engeller teşkil etmiştir. Şam rejiminin başarısızlığı Rusya’nın Suriye barış görüşmelerini de zora sokmuş ve çözümsüzlüğü daha da artırmıştır. Şam rejiminin başarılı olamaması Rusya’nın hava operasyonlarını daha artırmasına neden olarak sivillerin ölümlerini ve göç dalgalarını daha da artırmıştır. Şam’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti olan 2 milyon nüfuslu Halep’in nüfusu 300 bine düşmesine neden olmuş, insani dramla karşı karşıya kalmıştır. Rusya’nın operasyonların yoğun olarak sürdüğü kent, kasaba ve köylerde altyapı tamamen yok olmuştur. Şam rejimine destek amaçlı yürütülen Rusya operasyonları Suriye şehirlerini enkazlar haline getirmiştir.
Rusya’nın operasyonlarının başlamasıyla beraber Rusya radikal gurupların en büyük düşmanlarından biri haline gelmiş, Suriye’deki savaşın ne zaman biteceği hayal olmuş, radikal gurupların Rusya’ya karşı mücadelesinin de yakın zamanda bitmeyeceği gerçek olmaya başlamıştır.