New York Times'ın ABD'nin "Suriyeli Kürtleri" doğrudan silahlandırmayı tarttığına dair haberine nasıl bakılabilir: Habere birbirini çok da dışlamayan aşağıdaki açılardan bakılabilir ve yorum yapılabilir:
1) Haber Obama Yönetimi'nin içindeki normal bir tartışmayı yansıtıyor ve arkasında özel bir anlam, amaç ve dolaylı ima veya mesaj içermiyor olabilir.
2) Obama Yönetimi içinden bu seçenekten memnun olmayan birilerinin (ABD Dışişleri Ya da CIA?) öneriyi Türkiye'nin sert bir tepki vererek daha doğmadan öldüreceğini umarak sızfdırması ve torpilleme denemesi olabilir
3) Haber Beyaz Saray'ın (Ben Rhodes?) Türkiye'nin tepkisini ölçmek için deneme balonu olarak sızdırılmış olabilir,
4) Haber Türkiye'ye PKK-PYD'ye karşı, Rusya ile ilişkilerinde, İncirlik hakkında ya da benzer konularda "akıllı ol, yoksa" mesajı olabilir.
5) ABD bu haberle zaten yaptığı bir şeyi (PKK'yı başka isim altında ve dolaylı olarak silahlandırmayı) normalleştirmeye çalışıyor, "bak bundan daha kötüsünü de yapabilirim aslında ama yapmıyorum" demek istemesi olabilir.
6) ABD Türkiye ve PKK-PYD-YPG arasında açık arttırma yaparak IŞİD'e karşı savaşmak için onları teşvik etmeye ve kızıştırmaya çalışıyor olabilir. Türkiye'ye, "bak PKK benim için IŞİD'le Rakka'ya kadar savaşabilir, sen benim için ne yapıyorsun?"
deme yolu olabilir.
7) Haber Obama'nın, "görevi devretmeden IŞİD'e karşı önemli askeri başarı(lar) kazanmaya kararlıyım. Bu konuda bana kim yardım ederse onu ödüllendireceğim. Etmeyenler ya da karşı olanları da üzebilirim, ona göre" demesinin bir yolu olabilir.
Türkiye sadece bu haberde belirtildiği gibi doğrudan değil sözde dolaylı şekilde de i) PYD-YPG'nin silahlandırılmasına karşı olduğunu, ii) bunun en azından çok sınırlı ve kontrollü olması gerektiğini, iii) bu yönde yapılacak silah ve cephane desteğinden önceden, ayrıntılı ve eksiksiz haberdar edilmesi gerektiğini, iv) bu silahların Türkiye'ye karşı kullanılması halinde bundan ABD'yi sorumlu tutacağını, v) bu konudaki taleplerine hızlı ve tatmin edivci cevap alamazsa İncirlik'in kullanılmasının mümkün olmayacağını ABD'ye net şekilde belirtmelidir.
ABD çok büyük oranda İncirlik'ten kalkan uçakların belirleyici derecede önemli desteğiyle PKk'ya yüzlerce kilometre hat bahşetmiştir. Türkiye'de bu tartışmasız gerçeği bir Allah'ın kulunun tartışmıyor oluşu, ABD'nin İncirlik'i Türkiye'nin tartışmasız çıkarları aleyhine kullanmaya devam edişinin tartışılmaz derecede bariz olması Türk siyasi elitinin stratejik güdüklüğünün en büyük kanıtı olarak tarihe geçecektir.
Gelecek nesiller Türkiye'nin ABD'ye karşı nasıl bu kadar kötü pazarlık yaptığını, bu nedenle ödediği/ödeyeceği bedelleri de dikkate alarak anlamakta zorlanacaklardır.
ABD Türkiye’yi gerçek bir ortak, müttefik ve hatta muhatap olarak dahi görmemektedir. Türkiye’nin ABD-PKK ilişkisi konusundaki zayıflığı, aptallığı, fiziki ve entelektüel paralize olma hali onu giderek daha da şımartmaktadır. ABD Türkiye’yi uyutulacak, avutulacak, kandırılacak, ütülecek bir aktör olarak görmektedir. Ama sormak lazım, “adamlar haksız mı”?