Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

Ayağa Dolanan Konsensüs Oyunu

22 Şubat 2019
Ayağa Dolanan Konsensüs Oyunu

AKINCI 1.5 yıl aradan sonra Meclise gelip bilgi verdi. 
Yeni birşey mi söyledi? HAYIR.. 

Yine “tek seçenek federasyon” dedi. Sorulan sorulara rağmen Crans Montana sonrası yaptığı “AB İÇİNDE İKİ DEVLET” seçeneğinden niye çark ettiğini izah etmedi. Karşılıksız taviz haritası vermekle, garantörlüğü pazarlığa açmakla, iki devletli çözümü reddetmekle hata yaptığını kabul etmedi... 

Peki Akıncı’nın işbirlikçi ve teslimiyetçi siyasetini eleştirenler yeni birşey söyledi mi? HAYIR

UBP, HP, DP, YDP Başkanları Akıncı’nın tek seçenek federasyon saplantısını sert ifadelerle eleştirdiler, müzakere sürecinde yaptığı hataları sıraladılar ve bundan sonra iki devletli çözümün savunulması gerektiğini ortaya koydular

Peki bir uzlaşma ve ortak noktada buluşma oldu mu? HAYIR

Herkes sözünü söyledi, herkes pozisyonunu korudu, farklılıklarını ortaya koydu, eleştirilerinin arkasında olduğunu söyledi ve toplantı bitti.

Konsensüs Oyunu

Ne ki toplantı bittikten sonra basına açıklama yapan Akıncı “ çok verimli ve yararlı bir toplantı olduğunu” söylerken, CTP’Lİ Meclis başkanı Teberrüken Uluçay ise “ toplantıda bir konsensüse varıldığını” söyledi. Bir paragraf altta ise tüm partilerin ve cumhurbaşkanının “takvimli, sonuç odaklı görüşme ve siyasi eşitlik konusunda görüşbirliği içinde olduğunu” söyledi. 

Belli ki, Akıncı ve CTP’Lİ Uluçay toplantı öncesinde, toplantı sonrası yapacakları açıklama konusunda anlaşmışlardı. Buna göre kamuoyuna yönelik “konsensüs var” Şeklinde algı operasyonu yapacaklardı. 

Nitekim Akıncı ve Uluçay dün yaptıkları yeni açıklamada, “ takvimli, sonuç odaklı, siyasi eşitlik temelinde konsensüs var” demek istediklerini yeniden vurguladılar. 
Aslında oyun tam da bu noktadadır. 

Akıncı, bu ayak oyunuyla sanki de kendisinin “takvimli ve sonuç odaklı” olması şartıyla kaldığı yerden görüşme yapmasına UBP, HP, DP ve YDP’nin onay verdiği, bu noktada konsensüs sağlandığı algısı yaratmak istemiştir. 

Oysa bu partiler,”sonuç odaklı ve takvimli” olsa bile Akıncı’nın kaldığı yerden ve Guterres belgesi temelinde yeniden tek egemenliği dayalı görüşme yapmasına, garantörlüğü yeniden pazarlık konusu yapmasına destek vermediler, vermiyorlar ve vermeyecekler ki. Akıncı’ya Mecliste böyle birşey söylemediler ki. 
Eee o zaman nasıl olur da “takvimli ve sonuç odaklı olursa konsensüs var” Şeklinde açıklama yapılıyor? 
Eyy Akıncı, artık federasyon defterinin kapandığını, bundan sonra kadife ayrılık veya iki devletli bir anlaşmanın görüşüleceğini anlaman için daha ne söylenmesi, ne yapılması gerekir? 
35 milletvekili ile Meclis çoğunluğu karşı iken senin federasyon görüşemeyeceğini, görüşürsen temsiliyet sorununun gündeme geleceğini anlaman için daha ne yapılması gerekir?

Oyunu Bozdular

Neyse ki oyunu fark eden parti başkanları derhal açıklamalar yaparak tezgahı bozmuşlardır. Aslında bu olay, partilerin Akıncı’ya destek vermediklerini göstermeleri için iyi bir vesile de olmuştur. Bir başka deyişle Akıncı ve Uluçay’ın oyunu ayaklarına dolanmış ve ters tepmiştir.. 

Bakın parti liderleri durumu ne güzel özetlemişlerdir:

ERSİN TATAR: Crans Montana görüşmeleri ile birlikte federasyon görüşmeleri çökmüş ve bitmiştir. UBP konfederasyon, kadife ayrılık, AB çatısı altında iki ayrı devlet gibi alternatif çözüm modellerinin masaya gelmesinden yanadır. Sayın Akıncı ise hala bu çözüm modellerini masaya götürmekten kaçınmaktadır. Dolayısı ile UBP’nin Sayın Akıncı’nın izlemekte olduğu siyasete onay vermesi diye bir durum yoktur...UBP, Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren garanti sisteminin devamından yanadır ve bunun kaldırılmasını içeren Guterres Çerçevesi’ni stratejik anlaşma olarak imzalamayı Rum lider Anastasiadis’e öneren Sayın Akıncı ile aynı noktada değiliz. Ulusal Birlik Partisi’nin önemli toprak tavizleri içeren bir haritayı masaya koyan Sayın Akıncı’ya evet demesi asla söz konusu OLAMAZ. UBP için yönetime etkin katılım, ayrı seçme, seçilme hakkı, iki bölgeliliğin sulandırılmaması, mülkiyet ve toprak konularının var olan gerçekler temelinde çözümü, Türk-Yunan dengesinin korunması, varılacak antlaşmanın AB hukuku haline gelmesi de bir anlaşma için mutlaka gözetilmesi gereken hususlardır”

KUDRET ÖZERSAY : “Meclisteki dört siyasi parti ve 50 milletvekilinin büyük bölümü, Kıbrıs Rum tarafının yönetimi ve zenginliği bizimle paylaşmaya hazır olmadığını, siyasi eşitliğimizi de içine sindiremediğini ve bu nedenle federal bir ortaklığın pek de gerçekçi olmadığını düşünüyor. İki siyasi parti ve bir grup milletvekili ise federasyonu tek gerçekçi çözüm yolu olarak görüp bu temelde müzakerelere devam edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu iki ana eksenden her biri diğerinin tezini gerçekçi bulmuyor. Özetle çözüm zemini ve “nasıl bir ortaklık” tartışması açısından dünkü Meclis oturumunda siyasi partilerin görüşlerinde değişen bir şey olmadığını düşünüyorum."

ERHAN ARIKLI: “ YDP olarak her zaman Sayın Cumhurbaşkanının karşılıksız, taviz anlamına gelebilecek açılımlarda bulunduğunu, “Diğer konularda anlaşılmadan toprak ve güvenlik konusu konuşulmayacak” temel ilkesine rağmen Crans Montana’ da BM ve Güney Kıbrıs’a harita verildiğini, ve garantiler konusunun tartışıldığını, bunun Meclis kararına rağmen yapılmasının Meclisi yok saymak olduğunu iddia ediyorduk. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın bir taraftan bütün alternatiflere açık olduğunu söylerken diğer taraftan “Federasyon dışındaki alternatiflerin işlevsiz olduğunu” iddia etmesinin kendi elini dahi zayıflattığını ifade ediyorduk. Sayın Cumhurbaşkanının yürüttüğü bu müzakere tarzı ile artık bir yere varamayacağımızı kendisinin de anlaması gerekmektedir. Bu eleştiri ve görüşlerimizi bir kez daha Meclis kürsüsünden ifade ettik.”
*****
Bunları dikkatli okuyun, üç-beş kez okuyun, belki o zaman artık federasyonun bittiğini anlarsınız. Kendinizi daha fazla zorlamayın, yormayın, bitti kardeşim, kabul edin ve gidin vaktinizi torunlarınızla geçirin, onları mutlu edin bari..

Yorumlar