Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

Cumhuriyetimizin 97. Yıl Dönümü

29 Ekim 2020
Cumhuriyetimizin 97. Yıl Dönümü

Atatürk Türkiyesi’nin; modern Türkiye Cumhuriyeti’nin 97. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmemiştir, bize altın tepsi içinde sunulmamıştır...
Bu Cumhuriyeti yerde bulmadık...
Bu Cumhuriyetin temelinde, Türk ulusunun canı, teri, özverisi ve milyonlarca şehidin kanı vardır...
1911 Trablusgarp Savaşı, 1912 Balkan Savaşı, 1914’de birçok cephede 1. Dünya Savaşı, Doğu’da  Rus işgali, 1915 Çanakkale Savaşı, 1918 yurdun 7 düvel tarafından işgali, ordunun silahsızlandırıp dağıtılması,  vahşi Yunan işgali, Ermeni Taşnak, Pontus Rum, isyancı Kürt çetelerinin, asi Çerkez Ethemlerin, hain Hilafet ordusunun ve Anzavur eşkiyalarının sırtımızdan vurmaları,..
Gericilerin, yobazların, İngiliz işbirlikçilerinin, ABD mandacılarının, vatan hainlerinin, Ali Kemallerin, hırslarının esiri olanların, padişah ve avanesinin ihanetleri…
O karanlık, ölüm dolu, acılı ve umutsuzluk günleri....
Ve, o karanlıktan bir güneş gibi doğan, bir “Çılgın Türk” bir ışık: 
- MUSTAFA KEMAL....
Ve O’nun öncülüğünde Türk Ulusun topyekün varoluş savaşı.....  
Rumeli ve Anadolu Müdafa-ı Hukuk Cemiyetleri, Yerel direnişler, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Kuvva-yı Milliye’nin örgütlenmesi, Türk ulusunun, canını dişine takarak, varı ile yoğu ile topyekün seferber olması...
Yoktan var edilen bir ordu...
İnönü savaşları, Sakarya Savaşı, Başkomutanlık Meydan Savaşı, işgalci Yunan’ın 9 Eylül’de denize dökülmesi...
Emperyalist işgalcilerin “geldikleri gibi gidişleri”... 

SÖMÜRGE HALKLARA ÖRNEK OLDU
Yıkılan, eskimiş, parçalanmış, her karış toprağı işgal edilmiş köhne bir imparatorluğun külleri üzerinde halk iradesinin hakim olduğu bağımsız-egemen çağdaş bir Cumhuriyet kuran, toplumu kökten değiştirecek birçok devrimi ardı ardına cesaretle gerçekleştiren büyük Atatürk, ne denli uzak görüşlü bir devlet adamı olduğunu da kanıtlamıştır...
Dünyanın yarısından çoğunun sömürge veya yarı sömürge olduğu; aydınlarının önemli bir kısmının Avrupa veya Amerika’nın mandasını savunduğu; önemli bir kısmının ise saltanat, hilafet ve şeriat yönetimini desteklediği bir dönemde, halk egemenliğine dayalı bağımsız, laik Cumhuriyet yönetimini kuran büyük Atatürk, sömürge halklarına da örnek olmuştur. 
Hindistan’ın, Cezayir’in, çok sonraları Latin Amerika’nın bağımsızlık savaşçıları O’nu örnek almıştır...
Bağımsızlık savaşçılarının göğüslerinde, ilham aldıkları Atatürk’ün fotoğrafları saklıydı…

EMPERYALİSTLER   HAZMEDEMEDİ
Ne ki emperyalizm, 97 yıl sonra bile Cumhuriyeti hazmedememiştir. 
Hala rövanş almaya çalışmaktadır… 
Atatürk’ün adını ve eserlerini her yerden ve Halkın bilincinden silmek, Atatürk düşmanlığı yaratma, dini-etnik gruplara azınlık hakları ve özerklik vererek ülkeyi bölmek, Patrikhane’ye Vatikan statüsü tanımak, Ermenilere toprak ve tazminat vermek, Türkiye’yi Ermenilere ve Kürtlere soykırım uygulamakla suçlamak için yoğun bir çaba içine girmişlerdir...
Kuvva-yı Milliyeci, Atatürkçü Türk Ulusu’nun, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da bunlara geçit vermeyeceği açıktır...
Bunu anlamak istemeyenler, Atatürk’ün ordusunun 5 günde kazandığı muhteşem zafere baksınlar…
Emperyalistlerin çapulcularını toplayıp nasıl kaçtığını görsünler…
Atatürk’ün kurduğu ve Türk gençliğine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin, gerekirse ikinci bir kurtuluş savaşı vererek kutsal emaneti ve ülke bütünlüğünü koruyacağını görmek istemeyenler çok ağır bedel ödemektedirler, ödeyeceklerdir…

KIBRIS TÜRK HALKI BENİMSEDİ
Sömürgeci İngiliz’in entrikaları sonucu Anavatanından koparılan Kıbrıs Türk Halkı da varoluş mücadelesinde, kopmaz bir parçası olduğu Türk ulusunu örnek almıştır...
Kurtuluş Savaşı günlerinde Anadolu’ya geçerek mücadeleye katılan, yararlılık gösterip madalya alan, daha sonra yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlanma çağına, yurdun dört bir yanında üstlendiği görevlerle katılan sayısız Kıbrıslı Türk vardır...(Bu konuda Türkiye ve KKTC’de tek kitap olan “Atatürk Döneminde Türkiye Kıbrıs İlişkileri ( 1919-1938)” adlı kitabımda birçok detay vardır) 
Kurtuluş Savaşına katılamayanlarımız ise, düzenledikleri bağış kampanyaları ile topladıkları para, yiyecek ve giyeceği Anadolu’ya göndererek Türk ulusunun bağımsızlık ve egemenlik mücadelesine katkıda bulunuştur.
 Atatürk Türkiyesi ise, 1925 yılında ilk konsolosluğunu Kıbrıs’ta açarak, gazetelerimize, eğitimimize büyük maddi-manevi katkılar yaparak, gençliğimize özel üniversite bursları vererek, en değerli öğretmenlerini göndererek Kıbrıs Türk Halkına ve Kıbrıs’a verdiği önemi göstermiştir..
Bu ilgi daha sonraki yıllarda artarak devam etmiş ve silahlı direniş yıllarımızda askeri-siyasi-maddi destekle yoğunlaşarak 1974 Barış Harekatı ve KKTC ilanı ile doruğa ulaşmıştır... 
Kıbrıs Türk Halkı, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin destek ve ilgisine mazhar olduğu ve Atatürk’ün Cumhuriyeti ile O’nun devrimci kahraman ordusu ile bütünleştiği için gururludur, mutludur. 
Et ve tırnağız, ayıramazlar!
Türkiyesiz bir Kıbrıs, Türkiye’den kopmuş bir KKTC, Türk Ulusundan ayrı bir Kıbrıs Türk Halkı düşünülemez bile... 
Bu nedenle, emperyalizm, Rum-Yunan ikilisi ve makam-mevkileri ne olursa olsun, içimizdeki işbirlikçileri ne yaparsa yapsınlar, Kıbrıs’ı, KKTC’yi ve Türk Halkını, Anavatan Türkiye’den asla koparamayacaktır...
Halkımız, canı-kanı pahasına kurduğu Cumhuriyetini ve egemenliğini sonsuza dek koruyarak yaşatacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, ışığımız, güvencemiz, geleceğimiz, gururumuz olan Atatürk Türkiye’sinin, Cumhuriyetimizin 97. kuruluş yıldönümünü coşku ve heyecanla kutluyoruz…
Bu anlamlı günde, büyük Atatürk’ü, Cumhuriyeti korumak için can veren şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz…  
Emperyalizme, işbirlikçilerine, mandacılara, gerici yobaz tarikatçılara, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına inat; 
 Sonsuza kadar Anavatan, sonsuza kadar Cumhuriyet, sonsuza kadar Atatürk…

Yorumlar