Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

Rum'a Rus Desteği

24 Şubat 2019
“ Guterres belgesi temelinde görüşmeler başlamamalı. Garantörlük aynen kalsa bile Akıncı’nın verdiği korkunç tavizler temelinde bir federasyon 5 yıl içinde bizi yok eder. „
Ruma Rus Desteği

Rum Dışişleri Bakanı ile görüşen Rus Dışişleri Bakanı, garantörlük konusunda Rum görüşünü destekleyen açıklama yaparak, garanti anlaşmasının zamanının geçtiğini, bunun yerine Rusya veya BM garantisinin olması gerektiğini söyledi. 

Rusya'nın bunu söylerken kendisinin Kırım'da ne aradığını, Abhazya ve Güney Osetya'nın garantörü olduğunu ve en son Suriye'de İran ve TÜRKİYE ile birlikte Astana mutabakatlarının garantörleri olduklarını ilan ettiklerine değinmeyeceğim. 

Elbette her ülke kendi ulusal çıkarları neyi gerektiriyorsa öyle davranacak.. 

Bu açıklama, KKTC ve Türkiye olarak bizim de aynı şekilde bu konuda ve her konuda kendi ulusal çıkarlarımızı kararlılıkla savunmamız için ders alınması gereken güzel bir örnek olmuştur

GÖRÜŞMELER KALDIĞI YERDEN BAŞLARSA

Rusya'nın bu çıkışını, İngiltere'nin, AB'ın, BM'nin, Yunanistan'ın, ABD'nin, Fransa'nın ve Mısır, İsrail, Suriye gibi bölge ülkelerinin garantörlük konusundaki olumsuz tavırlarını da göz önünde bulundurarak birlikte değerlendirirsek, federasyon görüşmelerinin Guterres belgesi temelinde, kaldığı yerden yeniden başlaması halinde Garantörlük konusunda Türkiye'ye gelecek uluslararası baskının büyüklüğünü daha kolay tahmin edebiliriz.. 

Anımsanacağı gibi Akıncı’nın daha önceki yazılarımda detaylı anlattığım çerçevede kurduğu tuzaklar sonucu, geçen yıl yapılan Cenevre'deki garantörler konferansında da benzer baskılar gelmişti. Bu baskılar altında müzakere tarihinde ilk kez garantörlük konusunda korkunç bir geri adım atılmış ve kabul edilmez bir öneri yapılmıştır. 
Hem de KKTC Meclisinin "garantörlük pazarlık konusu değildir, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğü aynen devam etmelidir" şeklindeki kararının pervasızca çiğnenmesi pahasına.. 
Bilindiği gibi o konferansta "iki seçim dönemi, yani 12 yıl, varılacak anlaşmanın başarıyla uygulandığının görülmesi halinde garantörler konferansının yeniden toplanarak garantörlüğün iptali ve kalacak az sayıdaki askerin çekilmesi konusunun yeniden tezekkür edilmesi" yönünde öneri yapılmıştı 

Rum Yunan tarafı, "müzakere tarihinde bir ilki başardık, garantörlüğün İPTALİNİ görüştürdük, bu ilk kaz harita almamızla birlikte büyük bir zaferdir" diyerek, aldıkları TAVİZİ övünç vesilesi yapmışlardı.. 

Ne ki bunu cebe attıktan sonra ileriki müzakerelerde 12 yıllık süreyi 5-6 yıla indirmek amacıyla "hemen sıfır asker sıfır garanti isteriz, 12 yıl bekleyemeyiz" dediler. 

Her reddedişlerinden sonra daha cok taviz aldıklarını gördükleri için aldıklarını cebe atarak bir sonraki görüşmede pazarlığı ceplerine attıkları noktadan başlatmak ve daha çoğunu istemek onlar için iyi bir müzakere taktiğidir. 

Nitekim Annan planını reddettiler ama hem AB'a GİRDİLER, hem şimdi Akıncı sayesinde her başlıkta Annan planından çok çok daha fazla tavizler aldılar

Annan planında garantörlüğün İPTALİNİN görüşülmesi 18 yıldan sonra olacaktı. Bakın şimdi hemen İPTALİNİ müzakere ediyorlar.. 

Eğer mukayese edilirse reddettikleri 2 Cuellar planından ve Gali Planından çok çok daha fazlasını sonraki her görüşme sürecinde aldıkları görülecektir. 

Çünkü çözüm için bıkmadan usanmadan yalvaran, ağlayıp sızlayan hep bizim teslimiyetçiler olmuştur... 

Nitekim şimdi federasyon müzakereleri kaldığı yerden başlarsa, "biz hemen sıfır asker sıfır garantiden vazgeçelim, siz de 12 yıldan vazgeçin orta noktada buluşalım 5-6 yıl sonra garantörlük sona ersin..İyi niyetimizin göstergesi olarak buna karşı siyasi eşitliği de kabul ediyoruz" diyeceklerdir. 

Ve tabii bunu sözde barış için büyük bir iyi niyet göstergesi olarak tüm dünyaya TAKDİM edeceklerdir. Dünya da Türkiye'ye "onlar bir adım attı siz de atın ve çözüm olsun, işte siyasi eşitliği de kabul ettiler daha ne istersiniz?" diyecektir

Bunu Guterres belgesi ile garanti altına almışlardır. 

Bilindiği gibi Guterres belgesi "garantörlüğün çağdışı ve sürdürülemez olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini söylemektedir. Nitekim Rum Hükümet Sözcüsü Prodromu dün yaptığı açıklamada görüşmelerin başlaması için Guterres belgesinde garantörlüğün iptali ile ilgi maddenin referans şartları içine girmesinin şart olduğunu söylemiştir.. 

Ve Akıncı Meclisin bilgisi ve onayı dışında bir emrivakiyle" stratejik bir anlaşma olarak imzalamayı Anastasiadis'e önermiştir. Hem de yeniden meclisin ilgili kararını paspas yaparak... Rum

işte şimdi bu tavize dört elle sarılmış ve görüşmelerin başlama şartı haline getirmiştir.

Dolayısıyla Akıncı’nın garantörlük konusunda ne kadar tavizci olduğu düşünülürse o masada Türkiye’nin ne denli yalnız kalacağı açıktır.

GARANTÖRLÜK AYNEN KALSA BİLE BİTERİZ

Kaldı ki Anastasiadis Cenevre garantörler konferansında Türk tarafınca yapılan öneriyi bu kez aynen kabul etse bile 5 yılda bizi bitirirler. Çünkü Akıncı tüm Rum Yunan ve AB VATANDAŞLARINA sınırsız 4 özgürlük hakkı tanımıştır. Bu durumda Rum, Yunan ve 27 ülke vatandaşları kuzeye sel gibi akacak, mülk alacak, yerleşecek, iş kuracak ve çalışacak. En az 150 bin Türk vatandaşı adadan gidecek ve ancak Shengen vizesi ile turist olarak gelebilecekler. Böylece 5 yıl içinde kuzeyde nüfus ve mülkiyet çoğunluğunu kaybedeceğiz.

Akıncı’nın verdiği korkunç tavizler sonucu yaratılacak olan mülkiyet kaosu ve ekonomik çöküş Türklerin mallarını çok ucuza satmalarına ve göç etmelerine neden olacak, AB içinde asimile olacağız. Türkiye ile bağımız kopacak, Türkiye iki dönem sonra garanti anlaşmasını savunamayacak duruma gelecek.. Kağıt üstünde kalsa bile bir anlam ifade etmeyecek

Biz AB içinde erdikten sonra garanti anlaşması kalsa ne olur, kalmasa ne olur.?

FEDERASYON GÖRÜŞMELERİ BAŞLAMAMALI

Dolayısıyla bizim bu aşamada yapmamız gereken hala federasyon görüşmeye devam edecekmişiz gibi görüşülen başlıklar üzerinde öneri geliştirmek, konular üzerinde ayrı ayrı durmak ve “şöyle olmalı böyle olmalı” demek değil, federasyon görüşmelerinin başlamasını önlemektir. 

Bizim için artık bu konunun kapandığını ilan etmektir. Çünkü görüşmeler eğer Guterres belgesi temelinde kaldığı yerden başlarsa Rum tarafı Akıncı’dan alacağı yeni tavizlerle bu kez reddetmeyecektir. İlaveten Akıncı'nın 1 yıl sonra seçimi kaybedeceğini ve onun gibi başka bir teslimiyetçi bulamayacaklarını biliyorlar. Zaten bu yönde son zamanlarda birçok açıklamaları olmuştur. 

O nedenle felaketimiz olacak bu kötü gelişmeleri önlemek için acil olarak hükümet değişmeli. Meclisi Acil olarak daha önce birçok defa yazdığım içerikte bir karar almalı ve federasyon görüşmelerinin bittiği ve bundan sonra iki devlet zemininde iki devletli çözüm için müzakere yapılacağı ilan edilmelidir. 

Böylece federasyon dosyasını artık kapatmış olacağımız için hem garantörler konferansı bir daha toplanmayacak, hem Türkiye’ye yönelecek baskılar önlenecek, hem de Akıncı’nın bugüne kadar verdiği korkunç tavizler çöp tenekesine gitmiş olacaktır. 

Artık hedef geri dönülmez şekilde iki egemen devlet zemininde iki devletli çözüm, kadife ayrılık ve tanınma olmalıdır

Yorumlar