Akıncı "Guterres belgesi Garantorlük'ten vazgecmeyi öngörür ama karşılığında dönüşümlü başkanlığı verir" diyor..
Böylece garantorlukten, tek yanlı müdahale hakkından vazgecmesini ve Türk askerinin adadan çıkrılmasını kabul edişini haklı göstermeye çalışıyor.
Garantörlüğün iptalini yarım yamalak yetkisiz ve etkisiz dönüşümlü başkanlıkla eş değerde tutuyor.
Bu büyük bir aldatmaca, büyük bir cehalet, büyük bir tuzak ve komplo, büyük bir ihanettir.
Herşeyden önce 1963-1974'de bizi kurtaran, hem de vetolu olan cumhurbaskan muavinligi degil Türk askerinin adadaki fiili varlığı ve tek yanlı müdahale hakkı idi...
İkinci olarak talep ettiği Dönüşümlü Başkanlık eşit süreli değildir... Oysa egemenliği eşit şekilde paylaşan iki kurucu devletin kurduğu federasyonlarda dönüşümlü başkanlık eşit sürelidir. ( Bosna Hersek federasyonunda da böyledir)
Üçüncü olarak Akıncı, 1960'da bile varolan veto hakkımızdan elde ettiği eşit süreli olmayan Dönüşümlü Başkanlık'ta vazgeçmiştir.
Dördüncü olarak, Rum'un istediği gibi Türk Başkan'ın çapraz oyla ve birleşik secim listesi ile seçilmesini kabul etmiştir.
Bunun anlamı kuzeydeki eyaleti temsil edecek kişinin Rumların belirleyici oyu ile ve Rum partilerinin göstereceği Rum adayla birlikte tek listeden seçilmesidir... Bunun da anlamı seçilecek kişinin Türkçe konuşan, sadece adı Türk olan bir Rum sevicinin olacağıdır.
İşte Akincinin 24 Şubat 2010'da oybirliğiyle alınan meclis kararını çiğneyerek kabul ettiği Garantörlüğün iptali hususuna karşı elde ettiğini iddia ettiği dönüşümlü başkanlık safsatası budur.
Akıncı açıkça bizimle alay etmekte, halkın zekası ile dalga geçmekte ve sıkıştıkça gerçeği çarpıtmaktadır...
Ona "Bu kadar garagozluk yaptın artık yeter inanmadığın devletin o kutsal makamını bir an önce terk et ve Amerika'ya torunlarına bakmaya git. O makamın adamı değilsin, meşru hak ve çıkarlarımızı savunmuyorsun, çek git" diyoruz