Özdemir Akbal Özdemir Akbal @ozdemirakbal

Suriye'ye Operasyon

13 Nisan 2018
Suriyeye Operasyon

ABD'nin gayrisafi milli hâsılası 19,7 trilyon dolar… Rusya Federasyonu'nunki 1,5 trilyon dolar… Çin Halk Cumhuriyeti'ninki 13 trilyon dolar… İran İslam Cumhuriyeti'nin de 440 milyar dolar. ABD dışında yazdığım ülkeler, pek çok analizde ABD karşıtı blok, muhtemel savaşın karşıt cephesi gibi tanımlarla ele alınıyor.

O zaman şöyle küçük bir hesap yapalım. Dünya bir terazi olsa bir kefesinde 20 trilyon dolara yakın ekonomisi ile ABD diğer kefesinde ise, hepsinin toplamı 15 trilyon dolar ancak eden Rusya, Çin ve İran bulunacak. Bu arada ABD'nin müttefiklerinin ekonomik büyüklükleri ve petrol gibi stratejik hammadde varlıklarını saymıyorum bile…

Ayrıca bu hesaplamada ben, Rusya, Çin ve İran'ın herhangi bir ihtilaf yaşamadan bir arada olduklarını varsaydım. Peki ya durum öyle mi? Elbette değil. Buna ek olarak, Suriye gerginliği Duma'da kimyasal silah kullanıldığı iddiası ile had safhaya ulaşmışken; ABD'nin Rusya karşısında aldığı ekonomik yaptırım kararları, Rus Rublesinin bir gün içinde %3,51 erimesine sebep oldu ki bu düşüşü Rus ekonomisi en son Kasım 2016'da görmüştü. İran Riyali de son bir ay içinde yaklaşık %20 değer kaybetti. Bunun adı uluslararası ekonomi politik değil. Bunun adı sistemik yapının önde giden ülkesinin, politika uygulama bağlamında ekonomi faktörünü kullanmasıdır.

Şimdi bu meseleyi ortaya koyduktan sonra, gelelim Suriye'de gerçekleştiği iddia edilen kimyasal silah saldırısı dolayısıyla yapılacak operasyona. Bu da askeri gücü gerektirir elbette. ABD'nin savunma bütçesi yaklaşık 650 milyar dolar. Bu durum her ne kadar 20122013 yıllarının bütçesine nazaran 100 milyar dolar düşük olsa da; Dünya'nın en büyük bütçeli ordusu. Buna mukabil Rusya Federasyonu 47 milyar dolarlık bir savunma bütçesine sahip. Rusya Federasyonu silahlı kuvvetler bakımından ABD'den sonra ikinci sırada yer alıyor. Asıl fark ABD 20 Uçak gemisine sahipken; Rusya'nın sadece bir tane uçak gemisine sahip olması. Bu operatif açıdan ABD'ne önemli bir üstünlüğü beraberinde getiriyor. Daha fazla ayrıntıya girmeden genel olarak şunu söyleyebilirim ki; ABD Silahlı Kuvvetleri ile Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri karşılaştırmasında ABD lehine bir durum mevcut.

Şimdi genel çerçevede bu ekonomik ve askeri vaziyet ortaya konduğuna göre gelelim alt-sistemik yapıda vaziyetin ele alınmasına. ABD ordusu büyük de, tüm kuvvetlerin aynı anda kullanabilir mi? Bir soru daha bütün ekonomik üstünlük ve yaptırım gücüne rağmen ABD rakiplerini ne kadar etkiler? Bu iki soru da aslında pek çok kez karşılaştığım, kendini okuduğu iki haber ile uluslararası politika uzmanı zanneden zevatın; “aman bunlar teorik şeyler” diyerek cahilane bir şekilde cehaletinin getirdiği tüm ukalalığı ile küçümsediği meselinin serim-düğüm noktasıdır.

İşte güç kullanımı ve etkileme sürecinde sistemik kısıtlılıklar devreye giriyor bu aşamada. Hem ABD hem de Rusya'nın atomik güce sahip olması, karşılıklı bir saldırının büyük bir yıkım ihtimalini de beraberinde getirmesi, tarafların birbirlerine daha itidalli yaklaşmasına, diplomasi ve istihbarat kanallarının açık tutulmasına, küçük savaş yöntemleri ve operasyonların, savaş yerine kullanılmasına yol açmıştır. İşte buna da sistemin kısıtlılıkları denir. Yani hangi ideoloji ve güce sahip olursanız olun bu kurallarla hareket edersiniz. Bu da uluslararası politika teorisinin genel kuralıdır.

İşte bu vaziyetten dolayı ABD Başkanı Trump, Suriye'ye operasyon çığlıklarının atılmasına ve kerameti kendinden menkul analizlerle; 3. Dünya Savaşı çığırtkanlığı yapan bir yandan “bak Vaşington'a yanaşırsanız böyle olur yaşasın bizim Moskova”; diğer yandan da “Moskova'nın ipiyle kuyuya inmeyin Vaşington bombalayacak inşallah” diye kendi ideolojik dünyasından bakarak, gerçekliği gözünden kaçıran “analistlerin” sansasyonlarına rağmen ifadeler geliştirdim. Bu ifademin temel olarak mantığı şuydu; buradan çok büyük bir sonuç beklemeyin, yapılacak en fazla şey bir iki füze atılarak söylemin yerine getirilmesidir.

Bu yazı kaleme alınırken, Trump yine o meşhur sosyal paylaşım sitesinden “Suriye'ye bir saldırının ne zaman gerçekleşeceğini hiç söylemedim. Çok yakında olabilir ya da o kadar yakın zamanda olmayabilir. Her halükârda ABD, IŞİD'in bölgeden çıkarılması için benim idaremde muhteşem bir iş başardı. Hani bizim 'Teşekkürler Amerika!' [tebriğimiz]” şeklinde bir mesaj attı. İşte bu mesaj bile tek başına aslında ideolojik temelli Vaşington ve Moskova perspektifinden bakışların, Türk insanını ne denli yanıltmaya matuf bir yapıya sahip olduğunu, konuyu değil, olması istenen şeyi adeta olayın kendisiymiş gibi anlatıldığını göstermekte ve bizatihi konunun öznesi Trump tarafından yukarıdaki mesajla yalanlanmaktadır.

Yorumlar