2014 yılında DAEŞ terör örgütünün Irak ve Suriye topraklarında ortaya çıkması ve yarattığı terör tehdidi sadece bölgesel değil aynı zamanda uluslararası boyutta olmuştur. Bunun neticesinde 15 Ağustos 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler nezdinde 64 ülke bu terör tehdidine karşı ortak bir operasyon kararı almışlardır. Bu ortak operasyonun amacı DAEŞ’in ilerleyişini durdurmak, askeri ve lojistik gücünü ortadan kaldırmak, terör örgütünün ele geçirdiği toprakları geri almak ve bölge güvenliğini sağlamaktır.
Fransa ise dâhil olduğu bu uluslararası koalisyonun içerisinde bir alt pencere açarak “Chammal” adını verdiği operasyonu 19 Eylül 2014 tarihinde başlattığını kamuoyuna duyurmuştu. Bu tarih aynı zamanda Fransa’nın Irak’taki DAEŞ hedeflerine düzenlediği ilk hava saldırısının tarihidir.[1] Bu hava saldırıları veya operasyonları çeşitli aralıklar ile devam etse de çok etkili olduğunu söylemek mümkün değildir. Bunun nedenlerinden bir tanesi BAE ve Ürdün’deki hava üslerinde az sayıda uçak bulunmasıydı. Bir diğer nedeni ise operasyona katılan askeri gücün yeterli görülmesiydi. Bu anlayış 13 Kasım 2015 tarihinde değişmiştir.
Fransa’nın Suriye’deki DAEŞ hedeflerine ilk hava saldırısı düzenlediği tarihten 46 gün sonra (13 Kasım 2015) Paris saldırıları meydana gelmiş ve en az 130 kişi hayatını kaybetmişti.[2] Bu saldırıların ardından Fransız karar alıcıları yeni bir güvenlik konsepti ortaya koydular. Bu yeni güvenlik anlayışındaki değişiklik hem Fransa hem de Avrupa içerisindeki DAEŞ varlığını ortadan kaldırmak hem de Chammal Operasyonundaki askeri gücü artırmak gibi konuları içermekteydi. Zira Paris saldırılarından hemen sonraki 48 saat içerisinde Suriye’de hava operasyonları düzenlenmiş ve 35 DAEŞ hedefi imha edilmişti. Ayrıca dönemin Cumhurbaşkanı François Hollande Charles de Gaulle uçak gemisinin Basra Körfezi’nden Doğu Akdeniz’e sevk edilmesi talimatını vermişti. Yine saldırılarından sonraki bir yıl içerisinde yapılan hava harekâtları sayısı Chammal Operasyonunun başladığı ilk yılda düzenlenen hava saldırılarına (11 harekât) göre büyük bir artış göstermiştir. Bu gelişmeler Fransa’nın DAEŞ terör örgütü ile mücadelesini yeni bir konsept temeline oturttuğunun örneği olarak gösterilmektedir.
Fransa bu operasyona yaklaşık 4300 askeri personeli, 12’si BAE ve Ürdün hava üslerinde olmak üzere 36 savaş uçağı, 4 helikopter, 2 gözlem uçağı, uçak gemisi ve eskort savaş gemileri ile katılmaktadır. Askeri personeller ise 150’si personel ve 4 obüs topu ile Kayyarah’ta, 200’ü Erbil’de (özel kuvvetler) ve 150’si Bağdat’ta konuşlandırılmıştır. Fransa 19 Eylül 2014 tarihinden 2 Ocak 2017 tarihine kadar Irak ve Suriye’de toplam 5700 uçuş gerçekleştirmiş ve 1060 kez düzenlediği bombardımanda 1750 hedef imha etmiştir.[3]
Chammal operasyonuna katılan Fransız ordusunun görevlerinden bir tanesi Irak ve Suriye topraklarında DAEŞ hedeflerini imha etmek, bir diğer görevi ise Irak ordusuna askeri eğitim vermektir. Narvik ve Monsabert timleri Irak askerlerine bomba imha, arazide çatışma, meskûn mahal çatışmaları gibi konularda eğitim vermektedir. Ayrıca Erbil’de bulunan askeri güç Peşmerge güçlerini Musul savaşına hazırlama görevini üstlenmişti.[4]
Bu noktada Fransız kamuoyunun sahip olduğu iki farklı görüşü belirtmek gerekir. Bunlardan bir tanesi Fransa’nın askeri anlamda Irak’ta bulunması gerektiği görüşüdür. Bu topraklarda DAEŞ terörüne karşı aktif mücadele etmek savaş sonrasında Fransa’nın Irak’a ve Suriye’ye daha rahat nüfuz etmesini sağlayacaktır. Hatırlanacağı gibi Fransa İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin’e açık destek vermiş ve TOTAL şirketi Irak petrollerini çıkartma ve işleme ruhsatını almıştı. Bu, verilebilecek örneklerden sadece bir tanesidir. Netice itibari ile Fransız hükümeti sahada varlık göstererek bölgede hem askeri hem politik hem de ekonomik olarak elini güçlendireceğini bilerek hareket etmektedir.
Buna karşılık Fransa’nın Irak’ta politik olarak güçlü ancak askeri olarak sembolik olduğu görüşü de vardır. Yaklaşık 100 yıl önce Suriye ve Lübnan topraklarını sömürgeleştiren Fransa’nın etkisi bugün kısmen de olsa devam etmektedir. Bu bağlamda Irak’taki askeri varlığın sembolik olduğunu, bu coğrafyadaki Fransız etkisinin güçlenmesi için araç olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Zira bölgedeki Fransız askeri varlığının nicelik olarak DAEŞ terörünü bitirmeye yönelik çok etki edemeyeceği savunulmaktadır.
Özetle Fransız askerlerinin bölgede bulunma amacı tarihsel süreç göz önüne alınarak, bölgedeki politik varlığının devamı ve güçlenmesi olarak okunması gerekir. Ayrıca savaş döneminde askeri ve politik destek vermek savaş sonrası dönemde politik ve ekonomik işbirliğini beraberinde getireceği aşikârdır. Bununla birlikte Fransız hükümetinin, Fransa’daki terör eylemleri sonrasında DAEŞ terörü ile mücadeleyi ikinci plana atmak gibi bir hatayı yapması mümkün değildir. Zira bu durum, hem Fransız hem de uluslararası kamuoyuna karşı izah edilemez bir durum olur.
[1] Irak: l’opération française s’appelle Chammal, < http://www.lefigaro.fr/flash-actu/2014/09/20/97001-20140920FILWWW00056-l-operation-francaise-en-irak-baptisee-chammal.php > ( 25/06/2017 )
[2] Paris attacks: What happened on the night, < http://www.bbc.com/news/world-europe-34818994 > ( 26/06/2017 )
[3] Chammal: L’opération Française en Irak et en Syrie,< http://www.stop-djihadisme.gouv.fr/lutte-contre-terrorisme-radicalisation/laction-france-a-linternational/chammal-loperation-francaise > ( 26/06/2017 ) s.9.
[4] Chammal: Les Task Force Narvik et Monsabert forment les soldats irakiens depuis deux ans, < http://www.defense.gouv.fr/operations/operations/irak-syrie/actualites/chammal-les-task-force-narvik-et-monsabert-forment-les-soldats-irakiens-depuis-deux-ans > ( 25/06/2017 )