Bulgaristan'ın mültecilerle sınavına dair:
1- Borisov tam da Ankara'nın duymak istediği tonla ve mesajlarla konuşuyor.
2- Şehitlerimiz için taziye, "Türkiye, Mülteci konusunda yalnız bırakıldı", "onlara bakmak zorunda değil" vs. tam isabet etti.
3- Borisov'un Mitsotakis'e nazaran avantajı ise Erdoğan ile direkt ve arkadaşça bir diyaloga sahip olması.Pazartesi için randevusu bunun göstergesi.
4- Mülteci akınının şimdilik Yunanistan'a yönelmiş olması Borisov'u rahatlatsa da bu rahatlama akının sürme ihtimali sebebiyle geçicidir.
5- Bulgarların korkusu da diğer AB ülkelerinden farklı değil. Yabancı düşmanlığı, artan ırkçılık ve aşırı sağın yükselişinin yanı sıra Mülteciler nedeniyle ortaya çıkacak mali külfet. 1000 kadar mülteciyi Harmanlı'daki kampa hapsetmiş olan Bulgaristan, bu sorunla nasıl başa çıkacağını bilmiyor.
6- Bulgar aşırı sağı belli noktalarda Avrupa'nın üzerindedir. Ayrıca ekonomisi zayıf olup toplumsal psikoloji ise bu akını kaldırabilir durumda değil.
7- Bu akın, 1 yıl içinde iki büyük seçim atlatacak olan Bulgaristan'da Borisov'un aleyhine sonuç doğurabilme potansiyelindedir. Rusofil partiler yeniden yükselişe geçebilir. Bunlardan olan aşırı milliyetçi partiler yeni bir zirve yakalayabilir. Borisov'un kabine ortağı olan aşırı milliyetçiler bunu görüp kısa bir süre sonra hükümet krizi yaratabilir.
8- Akının Bulgaristan'a yönelmesi durumunda Bulgar kolluk güçleri Yunanistan'a benzer tepkiler verecektir. Artı, Rus emekli subaylarının eğittiği Mülteci avcısı Bulgar paramiliter unsurlar saldırganlaşabilir.
9- Bu ihtimaller Borisov'u Erdoğan ile yakın temasta olmaya ve önlem almaya zorluyor. Bu konu ülkede koronavirüs başlığının önüne çoktan geçmiş durumda.
10- 2016'da Türkiye'deki darbe girişimi sonrasında bazı FETÖ'cüleri Türkiye'ye iade eden Borisov'a kamuoyu tepki gösterdiğinde "Ne isterlerse vereceğim. Yeter ki Mülteci göndermesinler" demişti.Gerçi o konuda da gerekeni yapmadı.
11- Rusya ile ilişkilerinde tarihinin en kötü dönemini yaşayan mevcut Bulgar hükümeti AB'ye Mülteci konusunda şikayetlerini sıralamaya devam edecek olsa da Avro-Atlantik eksenle uyum içinde hareket edecektir.
12- Borisov'u rahatlatacak tek husus, AB'nin Türkiye ile anlaşabilmesidir. Aksi takdirde bu konu Borisov'un kabusu olarak kalacaktır.
13- Bu denklem içerisinde Türk diplomasisi Bulgaristan'dan bir takım kazanımlar elde etmelidir. Bir takım deyip bırakayım zira bu başlı başına bir konudur.