İslam adına yapılan suikastlerde sesleri duyulmayan Türklerin onbinlercesi Erdoğan için gösteri yapıyor. Bu durum burada yaşayan Türk topluluğunun bizim demokrasimize olan yakınlıkları hakkında soru işareti bırakıyor.
24 yıl önce adamın biri Rostock-Lichtenhagen de bir mülteci ve Vietnamlı bir vatandaşa saldırdı. Kısa zaman sonra da Mölln de kundaklama sonucu üç Türk hayatını kaybetmişti. Almanlar dehşet içindeydi. O dönem için, olanların Almanlar ile ilgisi yoktu, savaş sonrası Alman'ı olarak hiç bir yabancıya saldırmadık, Almanlar genel şüphe altına alınmamalı, diyebilirdik. Fakat bambaşka birşey oldu. Kamusal tartışma doğdu, yoğun şekilde kendimizi sorguladık ve bir vatandaşın böyle bir olayı yapmasının ardındaki sebepler sorgulandı. En zirvede ise 400.000 Münihlinin sessizce yaptığı protesto vardı. Yani Münih nüfusunun içte biri...
Avrupa'da yaşayan müslümanlardan, müslüman gençler tarafından yapılan suikastlere tepki bekliyoruz. Onlar da kesinlikle büyük çoğunluk olarak barış içinde yaşıyor. Fakat korkuyu sorgulamak nerde, tartışma konusu yapmak, kendini sorgulamak nerde? Ocak 2015 de, "Charlie Hebdo" buna gayret edilmiş olsa da, sonu üzgün bitti. Toplanabilen kişi sayısı anca birkaç bin kişiyi buldu. Bunların çoğu Alman parti veya sendika üyesi idi.
http://www.welt.de/debatte/kommentare/article157395025/Tuerken-in-Deutschland-muessen-ihre-Loyalitaet-klaeren.html