Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar şehrinde, 1990’lı yıllarda yaşanan savaşın neden olduğu yıkımın izleri dünyanın farklı yerlerinden gelen sokak sanatçılarının dokunuşlarıyla renkli bir çehreye dönüşüyor.
Bosna’daki savaş (1992-1995), ülkenin birçok şehrinde olduğu gibi Mostar’da da kötü hatıralarını, şehrin sokaklarına, evlerine ve tarihi mekanlarına isabet eden kurşunların izleri ya da yıkımla bırakırken, son yıllarda amatör sokak sanatçıları sayesinde binalardaki bu yaralar sarılmaya başlandı.
Mostar’da altı yıl önce yerli amatör sanatçılar tarafından başlatılan, bugün ise uluslararası bir boyut kazanan Street Arts Festival (Sokak Sanatları Festivali) savaşın izlerini boya ve fırçalarla kapatmaya çalışıyor.
Son iki yıldır dünya çapında da bilinirliği artan festival, başta Avrupa ve Balkan ülkeleri olmak üzere Arjantin, Uruguay, Brezilya ve ABD gibi bölgeye uzak ülkelerden gelen sanatçıları da ağırlıyor. Sokak sanatçıları, kurşun izlerini taşıyan duvarlara ve savaştan sonra terk edilmiş binaların dış cephelerine resimler çiziyor.
Daha önce banka olarak kullanılan şehir merkezindeki çok katlı yapı ve içinde bir tiyatronun da bulunduğu eski alışveriş merkezinin binası bugün sanatçılar için adeta bir tuval görevi görüyor.
Aralarında devasa boyutta çalışmaların da bulunduğu renkli duvar resimleri, şehre gelen turistlerin ve yerel halkın da oldukça ilgisini çekiyor.
Sayıları yüzü aşan duvar resimlerini şehre kazandıran uzun soluklu festival, şehre görünenin dışında farklı bir boyut daha katıyor. Boyayla kurşun izlerini kapatan sanatçılar, yaptıkları eserlerin verdiği mesajla Boşnaklar ve Hırvatlar arasında yaşanan ayrışmanın çözümüne de katkı sağlıyor.
“Festival, şehre pozitif enerji ve barış getiriyor”
Sokak Sanatları Festivali fikrinin sahibi ve organizatörü Marina Mimoza, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altı yıl önce başlayan festival sayesinde Mostar’ın bugün adeta büyük bir sokak galerisine dönüştüğünü belirterek, festival kapsamında yapılan resimlerin şehre pozitif enerji ve barış getirdiğini ifade etti.
Festivalin sokağa dinamizm getirerek, şehre yeni bir görsel kimlik kazandırdığını dile getiren Mimoza, “Savaştan 20 yıl sonra halen harap olmuş ve terk edilmiş çok bina var. Biz bu yerleri sanatımızı yansıttığımız yerler olarak kullanıyoruz. Sanat aracılığıyla söz konusu yerleri yeniden canlandırıyoruz.” dedi.
Mimoza, Mostar’ın her zaman sanatla iç içe olan bir şehir olduğunu vurgulayarak, sanatçıların bu sanatı kullanarak insanların düşünmesine ve şehir için gelecekte farklı bir şeyler yapılmasına katkı sağladıklarını kaydetti.
Sanatçıların yaptıkları çalışmalarda özgür olduklarını belirten Mimoza, festivalde belirli bir konu olmadığını, burada yalnızca sanatçıların anlatım ve ifadelerine yer verdiklerini söyledi.
Mimoza, Mostar’ın çok özel bir yer olduğuna ve gerçekleştirilen festivalin şehre sevgi ve barış da getirdiğine dikkati çekerek, söz konusu sanat biçiminin sokakta görünen bir şey olduğu için pozitif enerjiyi de bu anlamda kolay bir şekilde yaydığını anlattı.
Genel olarak yerel halktan festivalle ilgili olumlu dönüş aldıklarını aktaran Mimoza, burada yaşayanların resimleri diğer insanları şehre gelmeye teşvik etmek için kullandıklarını ve bundan gurur duyduklarını sözlerine ekledi.
Kaynak:Timebalkan