İbrahim Rüstemi İbrahim Rüstemi

Bosna’nın “Bekârlar Köyü”

01 Mart 2017
Bosna-Hersek’in batısında Hırvatistan sınırındaki Livno şehrine bağlı Podhum köyü, ilk bakışta son derece normal ve sıradan bir yerleşim birimi gibi görünse de yaklaşık 350 bekar erkeğiyle dikkati çekiyor. Podhum köyünü çevresinde ünlü yapan farklı bir özelliği var. Bu köyün erkekleri, evlenmek için birçok zorlukla mücadele eden hemcinslerinin aksine evlenmek istemiyor. Nüfusunun çoğunluğunu Boşnak ve Hırvatların oluşturduğu Podhum’da yaşayan erkekler, “Bizi henüz kandıran olmadı” diyerek, ilerleyen yaşlarına rağmen evlenmemiş olmaktan dolayı gururlu ve mutlu olduklarını belirtiyor. “Bekarlar köyü” olarak bilinen Podhum köyünü ziyaret eden AA muhabiri, köydeki erkeklere neden evlilikten bu kadar uzak kaldıklarını ve bununla neden gurur duyduklarını sordu. “Baba” lakaplı Miroslav Perkoviç, köyün gerçekten “bekar erkekleri” ile ün kazandığını söyledi. Köydeki erkeklerin evlenmemesine büyük ölçüde maddi imkansızlıkların neden olduğunu belirten Perkoviç, çok önceden köydekilerin birçoğunun Almanya ve Avusturya’ya çalışmaya gittiğini, burada kalanların onların gurbette kazandıkları paralarla geçimlerini sürdürdüklerini anlattı. Perkoviç, “Bugün evlenmeyen erkekler, çalışmak için gurbete gidenlerin torunları. Bugüne kadar onların kazandıkları paralarla yaşadılar. Bu nedenle ne bu insanların ne de babalarının kayıtlı bir iş günü dahi bulunmuyor” dedi. Bekarların toplanma mekanı “Üç Gül” kafe Köydeki bekar erkeklerin çoğu, gün boyu “Üç Gül” adlı kahvehanede bulunuyor ve günü burada geçiriyor. AA muhabirinin ziyaret ettiği kahvehanede bekar erkekler, neden evlenmediklerine dair açıklama yapmaktan kaçınırken, köydeki ilginç geleneği, mekan sahibi Vlado Perkoviç ve arkadaşı Zdravko Veliç anlattı. Beraberinde birçok felaketi de getiren Bosna Savaşı’nın ülkeye ve halka büyük zarar verdiğini kaydeden Vlado Perkoviç, “Çoğu kişi ailesinden birilerini kaybetti. Fabrikalar yıkıldı, özelleştirilenlerse iflas etti. Komşu ülke Hırvatistan’da durumlar iyiyken oraya gidip para kazanabiliyorduk, ancak şimdi orada da durumlar iyi değil” diye konuştu. İsmini vermek istemeyen bekar erkeklerden biri, evlenmeme nedenini, “Kendi hayatımı zor idame ettiriyorsam, kadına gerek yok. Yani yoksul insanların sayısını artırmaya gerek yok” diye açıkladı. Mekan sahibi Vlado Perkoviç ise “Her çocuk, nafakasını da beraberinde getirir” inancına sahip olduğunu belirterek, savaş zamanında dahi 5 çocuğu olduğunu, “Tanrı’nın her birine nafakasını verdiğini” söyledi. Köydeki erkek sayısının kadın sayısına oranla çok daha fazla olduğuna dikkati çeken Perkoviç, “Yeterince kadın yok, erkekler de memleketlerinden çıkamadıkları için başka yerlerde kendilerine eş aramıyorlar” diye konuştu. Kadınların erkeklere oranla daha girişimci olduğunu, bazılarının ülkenin farklı şehirlerine, bazılarının ise komşu ülke Hırvatistan’a gidip evlendiklerini belirten Perkoviç, şöyle devam etti: “Tahminlere göre, 20 yıl sonra köyde 500-600 kişi kalacak. Son nüfus sayımına göre, köyde 2 bin 200 kişi yaşıyor. Bunların en az bini ise yaşlı kişiler. Genç erkeklerin 350’si bekar. Eskiden 900 öğrencisi olan ilköğretim okulumuzda bugün 250 öğrenci var. Çünkü çocuk yok. Bu yıl 1. sınıfa sadece 13 kişi kayıt oldu.” Köyün umudu Belaruslu gelinler Vlado Perkoviç’in arkadaşı Zdravko Veliç de köydeki genel eğilimin dışında hareket edenlerden biri… Hırvatistan’ın sahil kasabalarından Kaştela’da Belaruslu bir kadınla tanışan ve evlenen Veliç, eşinin Belaruslu 11 arkadaşını da Podhum köyüne getirerek, diğer erkeklerle evlendirdi. Köyün geleceği için çalıştığını ifade eden Veliç, “Onları da Podhumlu bekar erkeklerle evlendirdik. Köyün yok olmasını engellemek için ‘evlilik ajansı’ kurmayı planlıyoruz. Kim hangi ülkeden istiyorsa, oradan onlara eş getireceğiz. Her şey yasal olacak. En azından evi olan, durumları daha iyi olan köy sakinlerine öncelik vereceğiz” diye konuştu. “Suçlu anneler” Zdravko Veliç de köyde bu kadar bekar erkek olmasının en büyük suçlusunun bu kişilerin anneleri olduğunu savundu. Oğullarının yaşı gençken hiçbir gelin adayını beğenmeyen annelerin, yaşları ilerledikten sonra ise “Ne olursa olsun, gelin olsun” dediklerini aktaran Veliç, “Ancak erkeklerin işi yok ve kadınlardan korkuyorlar. Tanıdığım bazı arkadaşlarım var ki yıllardır bir kızdan hoşlanıyor, ancak onun yanına gidip konuşmaya çekiniyor. Çünkü gençlik günlerinde buna alışmamışlar” dedi. Veliç, kuracağı evlilik ajansıyla bekar erkeklere sevdikleriyle iletişim kurmaları konusunda da yardımcı olacağını sözlerine ekledi. Kaynak:BOsnakmedya

Yorumlar