Zeynep Işıl Hamziç. Sırbistan ile Kosova arasında sürekli devam eden gerginliklerin arkasında ki sebeplerde 28 Haziran çok önemlidir;
28 haziran’a denk gelen Sırpların “Vidovdan Bayramı” ya da “Aziz Vitus Günü”, Balkan tarihinde çok önemli bir yere sahip olmasıyla dikkati çeker ;
28 haziran gün’ü Sırpların kutsal günü kabul edildiğinden bayramı ve tatilidir.Bu 28 haziran bayram’ı kutsiyetini Kosova savaşından alır.Bu savaşta Sırp ordusu ile Osmanlı ordusu savaşmış ve Sırp ordusu yenilmiştir.Mitolojik olarakta kutsallaştırılmış Kral’ın rüyasında bu savaşı görüp cennete gitmeyi tercih etiği söylenmiş ve Kosova’nın kutsal toprağı hatta Kudüsü olarak ilan edilmiştir.Bu kutsallaşmış algısı da Tanrısal seçilmiş halk’ın Avrupa’yı Türklere karşı korudukları kutsal gün ve yer olarak sürekli söylem ve olaylarla canlı tutulması sağlanmıştır.
28 haziran 1989 ‘da henüz Bosna kan gölüne dönmeden öncesinde Miloseviçin Kosovada’ki Osmanli-Sırp savaşının geçtiği alanda Gazimestan’da yaptığı konuşma; o dönemi ve sonrasını ne kadar tetikliyici etkisi olduğunu görürüz çünkü konuşmasın da”Kosova yenilgisinin intikamını 600 sene sonra dahi olsa Türkler’den ve Müslümanlar’dan alacağım” dedikten sonra iç savaşı başlatmıştır.
Söylendiği gibi Bosna’da ki savaşın eğer bu azınlıklar arasındaki iktidar mücadelesi veya “Hırvat-Sırp” çekişmesinin sonucu olmuş olsaydı Milosevic’in Boşnakları değil asıl tehdit olarak gördüğü Hırvatları katletmesi gerekirdi.
Bosnaklarin zaten Yugoslavya yönetimi ve devleti için tehdit unsuru olacak bir güçleri yoktu. Bir başka dikkat çeken noktada iç savaşta en büyük zararı Osmanlı yadigarı eserler görmüştür, ilk başta da Tarihi Camiler yok edilmiş yine kameralar önünde esir Boşnakların kafalarına fes geçirilip “Türklerden Kosova’nın intikamını alıyoruz” diye bağırarak katliamlarını gerçekleştirmiştir.
Açıkçası Boşnakları sırf “Müslüman” oldukları için “Türk” diye katleden Milosevic liderliğinde ki aşırı milliyetçi Sırp yönetiminin hedefi Yugoslavya devleti içindeki Osmanlı eserleriyle birlikte Türklerin bakiyesi olarak gördükleri Boşnakları ve diğer Müslüman azınlıkları yok etmekti.
Milosevic’in dikkat çeken diğer bir söylemi de, Avrupa’daki bir Gazete’ye; “Biz aslında Hiristiyanların ve Avrupalılarin kılıcıyız, Avrupa kıtasından Türklerin ve Müslümanların atasına kadar da savaşacağız” demişti.
Daha geçmişte ise Balkanlar’da yaşayan toplumları önemli derecede etkileyen olayların büyük kısmı, Sırpların “milli bayram” olarak adlandırdığı yine Vidovdan’da yani Kosova ‘da gerçekleşti.
1.büyük olay;
Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’da 500 yıllık hakimiyetinin habercisi olan 1.Kosova Meydan Muharebesi 28 haziran 1389’da yapıldı. Sultan 1. Murad’ın komutasındaki Osmanlı Ordusu, Sırp Kralı Lazar önderliğindeki orduyu yenmesiyle, Türklerin Balkanlar’daki egemenliği başladı. Sırpların efsaneler ile “kutsallaştırdığı” adeta aşırı milliyetçi Sırpların Türk düşmanlığının simgesi bir rakam halinde sürekli canlı tutulmasının kaynağı bu yenilgileridir
2.büyük olay ;
Avusturya-Macaristan egemenliğine son vermek isteyen “Genç Bosna” örgütünün üyelerinden Gavrilo Princip, 28 haziran 1389′ yılında, Saraybosna kentini ziyarete gelen Avusturya-Macaristan İmp. Veliahtı Ferdinand’ı öldürerek, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden oldu.
3. en önemli olay ise ;
Yukarıda bahsettiğimiz Eski Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Slovenya,Hırvatistan ve ardından Bosna-Hersek’e savaş ilan eden dönemin Sırp Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç , 28 haziran 1989 yılında, 1.Kosova Meydan Muharebesi’nin yapıldığı Gazimestan’da toplanan 500 bine yakın Sırp milliyetçisine karşı “Büyük Sırbistan’ı hedefleyen ünlü konuşmasıdır. Bu konuşma,bu bölgede yaşanan ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan savaşın adeta başlayacağının ilk mesajı olmuştur.
28 haziran 1389
28 haziran 1914
28 haziran 1989
Sonuç olarak Kosova, Sırplar için bu yüzden çok önemlidir.
http://www.bosnakmedya.com/sirbistan-kosova-gerilimlerinin-perde-arkasi/