Almanya dünyaya açık olduğu için övünüyor, söz konusu işgücü piyasası olduğunda etnik azınlıklara dezavantajlarla karşılık veriyor. Almanya'da oldukça yanlış bilinen durum, çoğunluk toplumun, söz konusu eşitlik olduğunda, azınlıklara iyilik yaptığı varsayımıdır. Oysa durum tam tersini gösteriyor. Etnik köken, cinsiyet veya dinlerinden dolayı eşitsizlikle yönleri belirleniyor. Çoğunluk ise gönül rahatlığıyla kendi ikiyüzlülüğü ile yüzleşiyor. Aslında bu ikiyüzlülük, halkın eşitliğini kendine görev edinmiş ülkeler içi, bir anlamda önceden planlanmış. Bir yandan eşitlik ve hoşgörü için dünyadan beklenti içindeyken, diğer yandan bu ilkelere kendilerinin de yeterince uymadıklarını hatırlamak zorunda kalıyorlar. Bonn da "institut dür die Zukunft der Arbeit" (IZA) adlı enstitünün çalışması şu sonuçlara gözler önüne seriyor: Almanya'da doğup büyümüş, bir Alman adayı ile aynı derecede eğitim düzeyinde olan Türk bayan, bir iş başvurusunda sırf ismi Türkçe olduğundan ötürü kesinlikle eşit muamele görmüyor. Her ne kadar Alman Anayasasına aykırı bir davranış olsa bile, gerçekte olması gerekenin tam tersi yaşanıyor. http://www.zeit.de/kultur/2016-09/integration-arbeitsmarkt-minderheiten-benachteiligung?utm_content=zeitde_redpost_zon_link_sf&utm_campaign=ref&utm_source=facebook_zonaudev_int&utm_medium=sm&utm_term=facebook_zonaudev_int&wt_zmc=sm.int.zonaudev.facebook.ref.zeitde.redpost_zon.link.sf