Dr. Hicran Kazancı Dr. Hicran Kazancı

Türkmenleri Azınlık Konumuna Gerileten Yasa Elbirliğiyle Onaylandı

28 Mart 2023

Irak Parlamentosu 26 Mart 2023’te Vilayet Meclis Seçim kanununu onayladı. 2005 yılından itibaren Kerkük’te Vilayet Meclis seçimi yapılamadığı için çıkan kanun ayrı bir önem taşıyor. 2023’ün Ekim ayında Kerkük’te de Vilayet Meclis seçimlerinin yapılması planlanıyor. Kerkük Vilayet Meclis seçimi ile ilgili seçim kanunu da Irak Parlamentosundaki Türkmen, Kürt ve Arapların temsilcileri tarafından uzlaşarak onaylandı. Onaylama yöntemi 2021 yılında Irak parlamento seçimine ilişkin seçim kanunun onaylanmasıyla aynıydı. 2021 seçim kanunu Türkmenleri Kerkük’te azınlık konumuna düşüren bir kanundu. Nitekim, 2021 yılında Irak’ta gerçekleşen ve Türkmen milletvekillilerin de kabulü ile onaylanan seçim yasasının uygulanması sonucu, Kerkük için tahsis edilen toplam 14 sandalyenin 6’sını Kürt, 4’ünü Arap ve 2’sini Türkmenler kazanmıştı.  Irak parlamentosu, Kerkük Vilayet Meclis Seçimi ile ilgili seçim yasasını, ayni üslupla Kerkük’teki üç oluşumun temsilcilerinin anlaşmaları sonucu onayladı. Bu durumda, onaylanan seçim kanununa göre Kerkük Vilayet Meclisi için tahsis edilen toplam 14+ 1 kota sandalyenin 6’sını Kürt, 4’ünü Arap ve 2’sini Türkmen adayların kazanacağı düşünülebilir. Bu durum Kerkük Türkmenlerin azınlık olduğunu, dahası idari açısında iki mezhebe bölündüğünün kanıtı olacaktır.

2021 parlamento seçim yasasının onaylanması konusunda olduğu gibi, Kerkük Vilayet Meclis Seçim Yasasının onaylanmasının hemen ardından bazı Türkmen siyasetçiler “isteğimizi kabul ettirdik” diye bir başarı hikâyesi yazmaya çalıştılar. Peki kabul olan istekleri neymiş, Kerkük’teki yeni meclisin oluşumundan 6 ay sonrasına kadar nüfus kütüklerinin incelenmesi… Irak gibi bir ülkede teknik olarak nüfus kütüklerinin incelenmesi imkânsızdır. 1957 yılında Kerkük’te yapılan nüfus sayımı baz alınır, ancak 2003 yılından sonra 140. Madde çerçevesinde kente gelen yüzbinlerce Kürt kökenliler istisnadır. Kerkük’ün geleceğini seçim sonuçları belirleyemez. Bu da Kerkük meselesinin bir uluslararası mesele olduğunun farkında olmadıklarını gösteriyor. Yukarıda zikredilen ve Türkmen siyasetçileri tarafından büyük başarı olarak sosyal medyada yansıtılmaya çalışılan bentlerin her biri pratikte karşı taraf için büyük müktesebattır.

Gerek 2021 seçim kanunu gerekse Kerkük Vilayet Meclisi seçim yasası oylamasındaki bu tutum, Kerkük ve Türkmen davasının öncelikli görülmediğini düşündürmektedir.

Kerkük meselesi, küresel ve egemen güçlerin ulusal çıkarlarını ilgilendiren/etkileyen bir meseledir. Başka bir deyişle, Kerkük’ün geleceğini belirleyen seçim sonuçları değil, egemen güçlerin istekleri doğrultusunda alınan kararlardır. Nitekim Barzani’nin meşum referandumunu hatırlıyoruz. ABD ve İngiltere’nin karşı çıkmasıyla referandumun sonucuna rağmen Kerkük, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine değil Bağdat’a bağlandı. Bu gelişme, Batılılar tarafından bölgemizde uzun yıllardan beri yarı bağımsız bir Kürdistan Bölgesel Yönetimi kurulması kararından vazgeçtikleri yönünde algılanmasın. Batılıların, 1992 yılından itibaren yürürlüğe koydukları Kürdistan planı aralıksız işlemektedir. Ancak, metotta bir değişiklik yaptıkları anlaşılıyor.  Batılılar, bölgemizde planladıkları yarı bağımsız Kürt yapısının, bölgedeki Kürtçülük hareketinin kuruluşundan itibaren harekete önderlik yapan KDP liderliğinde değil, PYD önderliğinde olacağı konusunda hem fikir. Bu bağlamda ABD, her yıl PYD’ye ayırdığı bütçenin miktarını bu yıl ikiye katlayarak 320 Milyon Dolara yükselti. Buna paralel olarak, Irak Kürdistan Bölgesel Hükümetine (KRG) karşı, yolsuzluk ve insan hakları ihlalleri yaptıkları gerekçesiyle üst perdeden baskı yapmaya başladı. Aynı zamanda, merkezi Bağdat Hükümetinin izni olmadan KRG’nin ne Irak’ın kuzeyinden ne de Kerkük petrol sahalarından Türkiye’ye sevkiyat yapamayacağı kararı da bu bağlamda değerlendiriliyor.

Yorumlar