Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Taliban ABD'yi Neden Uyardı?

23 Kasım 2018
Taliban ABDyi Neden Uyardı?

Trump ABD başkanlık koltuğuna oturduğunda ABD’nin Afganistan politikasına dair yaptığı açıklamalarda Washington’un Taliban ile doğrudan görüşmeyeceği izlenimi yaratmıştı. Ancak geçtiğimiz sonbaharda ABD’li diplomatların Katar’da Taliban mensupları ile görüştükleri yönündeki haberler Trump’ın yarattığı izlenimin gerçeği yansıtmadığını, ABD’nin, Afganistan hükümeti ile değil Washington ile doğrudan müzakere etmek isteyen Taliban’ın isteğini kabul etmiş olduğunu gösterdi.

Bu durum Afganistan üzerinde çalışan akademisyenler açısından kısmen şaşırtıcı olsa da, Trump’ın genel dış politikası anlamında “öngörülemez” olduğu yönündeki gözlem açısından normal sayılmalıydı; ancak ABD’nin Afganistan politikasında “Taliban’ı siyasi muhatap alma açısından“ bir değişimi ifade ediyordu.

Zımnen de olsa ABD’nin Taliban ile masaya oturma kararının ABD’nin Afganistan politikasında keskin bir dönüşümü ifade etmeyeceğini belirtmek isteyen uzmanlar, ABD-Taliban görüşmelerini “görüşme” değil de “görüşme öncesi görüşme” olarak nitelendirmeye çalışsalar da ve ABD’nin Afganistan’da barışın Afganlar öncülüğünde ve Afganların sahiplenmesiyle sağlanabileceğine inandığını belirtseler de, net olan ABD’nin Taliban ile görüşmekte olduğudur ve görüşmelerin ikinci raundu bu hafta içinde Katar’da gerçekleştirilmiştir.

Görüşmeler neticesinde, ABD’nin Afganistan özel temsilcisi Khalilzad “uzlaşma ve barış için fırsat bulunmakta” derken, Taliban’dan gelen açıklama taraflar arasında hiçbir konuda anlaşmanın sağlanamadığı yönündedir. Bu durumda taraflar aynı görüşmelerden farklı sonuçla çıkmış gibi durmaktadır.

Hal böyle iken Taliban ABD’yi iki hususta uyarmıştır.

Birinci uyarı, ABD’nin görüşmeler için bir “deadline” koyamayacağına yöneliktir. ABD, Afganistan’da başkanlık seçimlerinin gerçekleştirileceği Nisan 2019’a kadar Taliban ile yaptığı görüşmeleri tamamlamayı planlamaktadır; ancak Taliban ABD’nin görüşmelerin sonlandırılması için bir tarih belirlemesine karşıdır, belirlense bile bu tarihin Taliban tarafından kabul edilmeyeceğini ifade etmektedir.

Görüşmelerin tamamlanması için nihai bir tarih belirlenmesi Taliban’ı neden rahatsız ediyor olabilir? Bu noktada asıl olan bir tarih belirlenmesi değildir; bu tarihin ABD tarafından belirlenmesidir. Taliban ABD’ye görüşmelerin sonlandırılması için bir tarih belirlememesi yönünde uyarı yaparken, aslen görüşmelerin ABD’nin liderliğinde ve kontrolünde olmadığını/olamayacağını, tabir yerindeyse  “iplerin ABD’nin elinde olmadığını” belirtmektedir.

İkinci uyarı, ABD’ye “yalan, yanlış konuşma” uyarısıdır. Bu uyarının nedeni Khalilzad’ın “Taliban askeri açıdan kazanamayacağını kabul ediyor” açıklamasıdır. Khalilzad’ın açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirten Taliban, böylelikle de askeri açıdan kazanma kabiliyetleri olduğuna işaret etmektedir.

Taliban’ın uyarılarını ABD dikkate alır mı? Bu sorunun cevabının ne olduğunu zaman gösterecektir ama Taliban’ın bu uyarılarının da etkisiyle ABD’de görüşmelere ilişkin kötümser bir hava oluşmuş olduğu, en azından son birkaç gün içinde, gözlemlenmektedir. Trump “görüşmeler devam ediyor ama başarılı olacaklar mı bilmiyorum” diyerek görüşmelerin başarısından emin olmadığını belirtmiştir.

ABD’nin Taliban ile doğrudan görüşmelere başlaması neticesinde, süreçten dışlanma kaygısı taşıyan Afgan Hükümeti de, bu koşullarda, Taliban’ın asıl niyetinin barış olmadığını hatırlatma imkânı bulmuş ve İcra Kurulu Başkanı (Chief Executive) Abdullah Abdullah Taliban’ın zaten ciddi bir görüşme niyeti olmadığını açıklamıştır.

Taliban’ın doğrudan ABD ile görüşmek istiyorum diyerek Afganistan Hükümeti ile görüşmemesi, ABD ile görüşürken de ABD’ye uyarılarda bulunması, Taliban’ın adeta güç gösterisi yapmasıdır; bu gösterinin zemininde de Taliban’ın halihazırda ülkenin yaklaşık yarısını kontrol etmesi yatmaktadır.

 

 

Yorumlar