Ehtiram Aşırlı Ehtiram Aşırlı

Orta Asya’da Değişen Dengeler

19 Mart 2018
Orta Asyada Değişen Dengeler

15 Mart 2018’de Astana'da Orta Asya'nın beş ülkesinin katılımı ile liderler zirvesi yapıldı. Uzun yıllardır tam kadro bir araya gelemeyen Orta Asya liderleri, nihayet tarihi adım attılar. Zirvenin en dikkat çeken özelliği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in oraya davet edilmemesi idi. Bu, ilk kez oluyor ve Rusya'nın güney komşularının yavaş yavaş Kremlin'den yüz çevirmekte olduğu yorumuna açık bir durum. Bütün bunların yanı sıra ABD ve Çin, bölgede konumlarını güçlendiriyor. ABD Başkanı Donald Trump, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’i “Sizinle görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" mesajıyla Washington'a davet etti. QHA’nın 2 Mart'ta yayımlanan haberine göre mesajda, Güney Asya'daki ABD stratejisi çerçevesinde bölge ülkeleri, Afganistan'daki çatışmanın ve istikrarın çözümü için sorumluluk almaya davet edildi.[1]

Astana'da düzenlenen zirvenin girişimcileri Kazakistan ve Özbekistan Cumhurbaşkanları Nursultan Nazarbayev ve Şavkat Mirziyoyev idi. Şu anda sadece bu iki ülke bölgede liderliği ele almak istiyor. Ve bu ikili arasında Özbek lider daha esnek ve enerjik görünüyor. Nazarbayev'in 78 yaşında, Mirziyoyev ise 60 yaşını yenice kutladı.

Mirziyoyev'in Özbekistan'da ileri sürdüğü radikal reformlar ve onun Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan'a resmi ziyaretleri Orta Asya sakinlerinde bu "beşli"nin Avrupa Birliği gibi entegrasyon modeli yaratabileceği umudu yarattı. 9 Mart'ta Özbekistan ve Tacikistan liderleri Duşanbe'de bir araya gelerek vizesiz rejime ilişkin anlaşma da imzaladılar. Yakın vadede Orta Asya'nın dört ülkesinin sakinleri (Türkmenistan hariç) aralarındaki sınırları engelsiz geçebilecekler.[2]

Türkmenistan lideri Gurbanguli Berdimuhammedov ise zirve toplantısına katılmadı. Zirvede ülkeyi Türkmenistan Meclis Başkanı Akca Nurberdiyeva temsil etti.

Özbekistan Cumhurbaşkanı'nın Orta Asya ülkelerinin yeni ittifakının yaratılmasındaki rolüne gelirsek: Tacikistan Cumhurbaşkanı Emomali Rahmon’un deyimiyle “Özbekistan Cumhurbaşkanı hem kendi ülkesinde hem de Orta Asya'nın diğer cumhuriyetlerinde o derece popülerleşti ki, her siyasetçi ona imreniyor.”

Mirziyoyev'in toplam bir yıllık iktidarı döneminde Taşkent'le Duşanbe arasında önce soğuk olan ilişkileri dostluğa dönüştü. Tacikistan ve Özbekistan arasında Cumhurbaşkanı seviyesinde resmi ziyaret düzenlenmeyeli yaklaşık 18 yıl olmuştu. Özbekistan'ın eski Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un döneminde iki ülkenin ilişkileri o kadar kötüleşmişti ki, taraflar arasında silahlı çatışma yaşanacak duruma gelinmişti. 9 Mart’ta Tacikistan'ı ziyaret eden Mirziyoyev mevkidaşı E.Rahmon'la görüşmesinde, uzun yıllardır iki ülke arasında tartışmalı bir mesele olarak kalan Rogunsk Su Santrali ile ilgili anlaşmanın elde edilmesine nail oldu. Ayrıca, taraflar iki ülke arasındaki ticaret hacmini birkaç kez artırmak, iş ortaklıkları kurmak konusunda anlaştılar.[3]

Mirziyoyev iktidara yeni gelen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Jeenbekov’la da iyi ilişkiler kurdu. Aralık 2017'de Taşkent'i ziyaret eden Jeenbekov, Özbek mevkidaşının cömertliğine hayran kalmıştı. Mirziyoyev, Özbekistan bankalarının Kırgızistan'a 100 milyon dolarlık kredi ayıracağı sözü vermişti. Aynı görüşmede taraflar Özbekistan-Kırgızistan-Çin demiryolu hattının inşasını hızlandırmak konusunda anlaşmaya vardılar.

Mirziyoyev’in en dikkat çeken adımlarından biri Türkmenistan'la ilişkileri iyileştirmesi oldu. Geçtiğimiz yıl Özbekistan lideri iki kez - Mart ve Mayıs aylarında Türkmenistan'ı ziyaret etti ve Gurbangulu Berdimuhammedov'la ilişkilerini düzeltti. Taraflar elektro-enerjinin Özbekistan'ın enerji sistemi aracılığıyla Türkmenistan'dan Kazakistan ve Kırgızistan'a transit geçişine dair önemli mutabakat imzaladılar. Özbekistan ve Türkmenistan’ın Hazar'da bundan böyle petrol-gaz yataklarının işletilmesinde birlikte çalışacak olmaları ise daha önemli bir anlaşma oldu.[4]

Şavkat Mirziyoyev'in gelişi ile Özbekistan ile Kazakistan arasındaki ilişkiler stratejik ortaklık seviyesine yükseldi. Mirziyoyev ve Nazarbayev ülkelerinin Orta Asya'ya siyasi-ekonomik entegrasyonunda lokomotif rol oynamasına dair hemen anlaşmaya vardılar. Mirziyoyev'in Astana'ya 14 Mart’ta gerçekleştirdiği ziyareti sırasında taraflar hükümetler arası anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre 2020 yılına kadar iki ülkenin ticaret hacmi 5 milyar dolara yükselecektir.[5]

Peki Rusya'nın katılımı olmadan Orta Asya'daki bu büyük ölçekli entegrasyon projelerini kim finanse edecek? Tabii ki Çin.

Geçen yılın Mayıs ayında Mirziyoyev'in Pekin'e ziyareti sırasında 105'e yakın ikili belge imzalandı. Toplam maliyeti 23 milyar dolara ulaşan anlaşma ve belgeler... Pekin, Özbekistan'ın tüm önde gelen sektörlerini özellikle de enerji, petrol arıtma, petrokimya, tarım sektörlerini modernleştirmeye hazır.

Mirziyoyev, Çinli lider Xi Jinping ile diyalog oluşturabildi. İki lider "Büyük İpek Yolu"nu kurmak konusunda anlaşmaya vardı. Uzmanlar Çin'in bu projesinin Avrasya Ekonomik Birliği ve BDT çerçevesindeki diğer projelere alternatif olarak düşünüldüğünü söylüyorlar. İşte bu yüzden Özbekistan Avrasya Ekonomik Birliği'ne dahil olmaktan vazgeçti, Tacikistan ise hala kararsız.

ABD, Orta Asya'daki entegrasyon süreçlerini yakından takip ediyor. Donald Trump Mirziyoyev'in 26-27 Mart’da Taşkent'te Afganistan'a ilişkin uluslararası konferans yapma teşebbüsünü destekledi ve bu konuda ABD’nin Özbekistan'la yakın çalışması gerektiğini söyledi.

Washington aynı zamanda Kremlin’i bölgenin beş ülkesini etkisinde tutmakla suçluyor. Amerikalı General Joseph Votel da Trump'a sunduğu raporda "Rusya ABD ile Orta Asya ülkelerinin işbirliğine ve karşılıklı faaliyetine engel olmak için çabalarını sürdürüyor" diyordu.

Rusya da cevabı çok bekletmedi. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin Orta Asya ülkelerini Rusya ve eski Sovyet ülkeleriyle işbirliği yapmaktan uzaklaştırmaya çalıştığı belirtildi. Son 10 yılda bölgede Rusya'nın yatırım hacminin 20 milyar doların üzerinde olduğu da belirtilen belgede "Orta Asya'daki arkadaşlarımızın kendilerine ortak seçmek hakkına saygı duyuyoruz. Ama aynı zamanda bu ortakların bizi karşı-karşıya koymak girişimlerine karşıyız" denildi.[6]

Sonuç olarak, büyük ihtimal önümüzdeki dönemlerde Orta Asya’daki dengeler daha çok Çin destekli Özbekistan ve Kazakistan liderliği altında kurulacaktır. Böylelikle Çin, Orta Asya’ya daha da çok yatırım yapmaya çalışacaktır. Bu bölgede Çin ve Rusya rekabeti kızışacaktır ve ayrıca ABD’nin bölgedeki çıkarlarını da dikkata alırsak bu rekabette ABD de yer alacaktır. Yine de Orta Asya; Asya-Pasifik, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’yla kıyaslandığında büyük güçlerin çatışma alanına dönüşme potansiyeli daha düşük bir bölge olarak kaydedilmelidir.

 

 

 

[1] http://qha.com.ua/tr/turk-dunyasi/abd-baskani-trump-tan-ozbekistan-a-sicak-mesajlar/167082/

 

[2] https://www.sondakika.com/haber/haber-tacikistan-vatandaslari-ozbekistan-a-vizesiz-10657515/

 

[3] https://www.pusulahaber.com.tr/ozbekistan-ve-tacikistan-arasinda-hidroelektrik-santrali-gorusmeleri-812749h.htm

 

[4] http://www.kazakistan.kz/turkmenistan-ozbekistandan-hazarda-ortak-proje-hamlesi/

 

[5] https://www.sondakika.com/haber/haber-orta-asya-ulkeleri-cumhurbaskanlari-istisare-10660631/

 

[6] http://www.iha.com.tr/haber-rus-disisleri-bakani-lavrov-rusyanin-sovyetler-birligini-yeniden-kurma-iddiasi-yok-630697/

Yorumlar