Ehtiram Aşırlı Ehtiram Aşırlı

AB Üyeleri Artırılıp "Avrupa Birleşik Devletleri" Oluşturulabilir mi?

14 Şubat 2018
AB Üyeleri Artırılıp Avrupa Birleşik Devletleri Oluşturulabilir mi?

23 Haziran 2017 tarihinde İngiltere'de gerçekleştirilen referandumda ülkenin Avrupa Birliği'ni terk etmesini isteyenler yüzde 51.9 oyla zafer kazandılar. Birçok analist, bu olaya karamsar yaklaşarak bunu Avrupa Birliği'nin dağılmasının başlangıcı olarak değerlendirdi. Bazı siyasi uzmanlar ise İskoçya ve İrlanda'nın Büyük Britanya’dan ayrılarak AB üyesi olarak kalacaklarını iddia ettiler. Kuşkusuz, böyle zor bir dönemde Avrupa Birliği'nin siyasi elitleri farklı yollar arıyordu. Özellikle, AB yapısının korunabilmesi adına Avrupa liderleri "Brexit" in diğerleri için bir seçenek  olmadığını göstermek için çalışıyordu.

"Brexit" den sonra gergin faaliyete geçen Almanya ve Fransa devlet başkanları masa üzerinde bulunan tüm mümkün ve de faydalı olabilecek seçenekleri gözden geçirmeye başladılar.

"Brexit" den sonra yaklaşık 2017 Haziranının sonuna doğru İngiltere ve Polonya basınının elde ettiği ve yaydığı gizli bilgilere göre, Avrupa Birliği'nin geleceği ile ilgili “Avrupa Birleşik Devletleri" adlı proje üzerinde çalışmaya gidiliyor. Kaynakların açıkladığı resmi olmayan bilgilere göre, bu projenin gerçekleştirileceği takdirde Avrupa Birliği üyelerinin ortak katılımıyla bir tür "Süper devlet" gibi sunulan model oluşturulabilir.

Bazı siyasi analistlere göre, Birleşik Krallık'ta gerçekleştirilen referandumdan sonra Avrupa Birliği ile ilgili olan hukuki ve siyasi kurumlar İttifak'ın geleceği için  "Süper devlet" üzerinde düşünmektedirler. Bazı uzmanlara göre, bu SSCB'ye benzer bir model de olabilir. Böyle bir paradigmanın (modelin) çıkış yolu olacağına dair Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarının da seslendirdiği fikirlerden de anlaşıldığı üzere bu projeye olumlu yaklaşdıklarını sezmek mümküntür.

İngiliz "Express" gazetesi de 28 Haziran 2017’de yayımladığı haberde bildiriyor ki, "Brexit" e alternatif olarak AB'nin lider ülkeleri, "dev süper devlet" projesini geliştirmeyi düşünmektedir...

Sızan gayri resmi bilgilere göre, söz konusu bu sistemin ayrıca ordusu, anayasası, mali kurumları olacak ve en önemlisi tüm bunların gizliliğinin bozulmaması için bu mekanizmanın kontrolü, yasal ve idari olanakları Brüksel’de olacak.

Öte yandan "Daily Mail" gazetesi de Avrupa Birliği'nin dünyadaki ekonomik ve sosyal gücünü kaybetmemek için değişikliklere gideceğini yazıyor.

Polonya'nın "TV İnfo" televizyonunun yayınına göre ise Avrupa'ya entegrasyon ve işbirliği maksadı ile 1991 yılında kurulan "Vişegrad Grubu" ülkeleri (Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya) boş bir birlikten başka bir şey değilmiş. Bu yorum çerçevesinde "Brexit"in yayılması halinde bu bahsi geçen birlik gibi “boş birlik”lerden başka birşey olmayacağını söyleyebiliriz.

AB genelinde birliğin yeniden yapılanmasına karşı  iki boyutlu  fikir oluşmuştur. Bazılarına göre, bu karara ihtiyaç var. Bazılarına göre ise, buna kesinlikle gerek yoktur. Örneğin, Polonya Dışişleri Bakanı Vitold Vaszçikovski’nin meseleye yaklaşımı şu şekildedir, "Avrupa Birliği kurulduğu ilk günden bu güne kadar kademeli olarak reform yolu geçirdi ve karmaşık değişiklik hiç de iyi bir fikir değil. Biz AB’nin teknokratların kontrolüne geçmesini istemiyoruz."

Avrupa Birliği kapsamında İngiltere boşluğunu doldurabilecek yeni üye veya üyelerin kabul edilmesi ile ilgili de fikirler de dile getirilmektedir. Fakat bu konuda henüz bir anlamlı, somut resmi yaklaşım ortaya konulmadı.

İtalya’nın baş muhasebecisi Lorenzo Kondign ise yeni üyelerin kabulü meselesi ile ilgili "Express" gazetesinde yaptığı açıklamada "AB'ye yeni üyelerin kabulü, İttifak'ın böyle bir ortamda genişlemesi gerçek görünmüyor ve bu adım hiç de siyasi iradenin göstergesi olmayacak" sözlerini kaydetti. Kondign’e göre, mevcut durumda çok büyük riskler mevcuttur. Merkezi lokomotif sayılan ülkeler kendi güçlerini kaybetmektedirler ve bu koşullar altında entegrasyonu zor, hayata geçmeyen bir süreç olarak nitelendirebiliriz.

Çoğu siyasi analist, Avrupa Birliği'ne zarar verme nedenlerinin kısa sürede ortadan kaldırılması, modern hale getirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi üzerinde görüş bildirdi. Elbette ki, reformlar gerçekleştirildiği halde Avrupa Birliği'nin bir birlik halinde kalması devam edebilir. Aksi takdirde AB'nin bundan sonra var olup olmayacağı gibi ciddi sorular doğacaktır.

Yorumlar