Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Taliban'ın Güçlenişi: ABD'nin Çıkmazı

21 Aralık 2017
Talibanın Güçlenişi: ABDnin Çıkmazı

11 Eylül saldırılarını müteakip “terörizme savaş” açan ABD, müttefiklerinin desteğini de alarak Afganistan’da El-Kaide ve El-Kaide’yi koruyan Taliban mevzilerini havadan vurmaya başladı. Sonrasında kara güçleri de Afganistan’a girdi.

2003 yılına gelindiğinde ABD yönetimi Afganistan’da büyük savaşın sona erdiğini açıklasa da, bu ülkeye istikrar ve demokrasinin geldiği anlamı taşımıyordu.2006 yılında Afganistan’da terör saldırıları hızla arttı; daha da kötüleşen güvenlik koşullarına ABD’nin yanıtı Afganistan’a daha fazla asker göndermek oldu. 2009 yılında Afganistan’a gönderilen ilave askeri gücün amacı dirilmekte olan Taliban ile mücadele etmekti; ayrıca Afgan askeri ve kolluk kuvvetlerini eğitmek için dört bine yakın asker Afganistan’a gönderildi.

2011 yılına geldiğimizde görülen tablo Afganistan’da Taliban’ın dirildiği, Amerikan askeri varlığının arttığı idi. Hal böyle iken Obama yönetimi Afganistan’daki Amerikan askerini aşamalı olarak çekmeye karar verdi ve Taliban ile de ön barış görüşmelerini sürdürdüklerini açıkladı. Obama’nın halefi Trump’ın “Önce Amerika” sloganı çerçevesinde Amerikan askerini Afganistan’dan tamamen çekeceği tahmin edilirken, Trump Afganistan’dan çekilme kararının koşullara bağlı olacağını açıkladı; Eylül 2017’de Afganistan’a 3.000’den fazla ilave asker gönderme kararı alındı. Bu Afganistan’daki asker sayısının 14.000’i aşması anlamı taşıyor.

Kısaca ABD Afganistan’dan çıkmıyor; bilakis yerleşiyor. ABD yönetiminin Afganistan politikasına dair söylemlerde görülen keskin olmayan zigzagların nedeni ise yönetimin Afganistan’da terörle savaş kesin sonuçlanmadan çekilmek istememesine rağmen Amerikan halkının savaşın maddi ve manevi maliyetinden duyduğu rahatsızlığın zamanla artması. 

Üstelik Afganistan’daki koşullar ve Taliban’ın güçlenen dirilişi ABD’nin Afganistan’a yerleşimine uluslararası toplum nazarında meşruiyet kazandırıyor.  Afganistan’daki güvenlik koşulları oldukça kötü; Taliban’ın güç kazanıyor, hükümet Taliban ve diğer terör örgütleri ile mücadelede başarısız, siyasi sistem işlevsiz, terör saldırıları artmakta ve bu saldırılara bağlı olarak ciddi can kayıpları olmakta, sonuçta halkın Afgan hükümetine güveni azalıyor.

Afganistan’da 2016 yılı içinde 1.340 terör saldırısı gerçekleşti. Bu rakam bir önceki yıla göre azalma gösteriyor ise de,  oldukça yüksek. 2016 yılı itibarıyla Afganistan, Irak’tan sonra dünyada en çok terör saldırısı gerçekleştirilen ikinci ülke.[1] Terör kaynaklı saldırılarda gerçekleşen ölümlerin toplam ölümlere oranının en yüksek olduğu ikinci ülke yine Irak’tan sonra Afganistan. Dolayısıyla terör saldırılarının sayısı ve can kayıpları Afganistan’daki Amerikan askeri varlığının, öngörülen amaca rağmen, ülkedeki terör saldırılarını önleyemediğini gösteriyor.

Aşağıdaki Grafikler Afganistan’daki ortamın niceliksel birer kanıtları niteliğinde.

 

Grafik 1: Afganistan’da terör saldırılarının sayısı 

www.statista.com adresindeki veriler ışığında yazar tarafından hazırlanmıştır.

Grafik 2: Terör nedeniyle yaşanan ölümler

www.statista.com adresindeki veriler ışığında yazar tarafından hazırlanmıştır.

Grafik 3: Terör kaynaklı ölümlerin toplam ölümlere oranı (%)-2016

www.statista.com adresindeki veriler ışığında hazırlanmıştır.

Afganistan’daki terör saldırıları nedeniyle gerçekleşen ölümlerin sayısında görülen artış Taliban’ın yeniden güçlenmekte olmasından kaynaklandı. 2016 yılında yayınlanan Global Terrorism Index’de belirtildiği üzere, 2015 yılında gerçekleştirilen terör saldırılarının %72’si Afganistan’ın da aralarında olduğu beş ülkede gerçekleşti; bu saldırıların sorumluları IŞİD, Taliban, Boko Haram ve El Kaide idi. Uluslararası toplum Suriye ve Irak’ta IŞİD’in eylemlerine yoğunlaşmış iken, geçtiğimiz yıllar Taliban saldırıları nedeniyle ölümcül yıllar oldu.

Taliban neden güçleniyor? Yanıt Taliban’ın Afgan halkından gördüğü destekte yatıyor olmalı. John Wight Taliban mensupları için bunlar özellikle ülkenin güneyindeki Peştunlardan tartışmasız destek gören ve hatta ülkenin kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaştığına inanılan Afganlar diyor.[2] Roggio ve Gutowksi de Taliban’ın gücünü, kırsal alandaki kontrolüne bağlıyor ve bu hususun ABD tarafından önemsenmediğini, oysa Taliban’ın kısal alanlardaki gücü göz ardı edildiği müddetçe Taliban’a karşı başarılı olunmayacağını söylüyor.[3]Bunun anlamı Taliban’ın Afgan halkından kolayca ayrıştırılamayacak olması demek ise,  “Talibansız Afganistan”,- Taliban ile mücadele kararlılıkla sürdürülür ise bile- çok uzak bir ihtimal olabilir.

 “Talibansız Afganistan”ın, Taliban’ın ülkenin %40’dan fazlasını kontrol altına almış olduğu mevcut koşullarda  ihtimal dışı olduğunun farkında olan ABD ve bölgesel aktörler Afganistan barış görüşmelerine Taliban’ın da katılmasını istediler. Zaten 2014 yılında göreve gelen Afganistan Devlet Başkanı Ashraf Ghani, önceliğinin Taliban ile barış görüşmeleri yapmak olduğunu söylemişti.[4] Ancak Taliban’ın görüşmelere katılmak için bir ön şartı var: ABD askerinin Afganistan’dan çekilmesi. ABD askerinin Afganistan’dan çekilmesi de söz konusu olmadığına göre Taliban barış görüşmelerine katılmak istemiyor sonucu çıkıyor; Michael Kugelman’ın ifadesiyle Taliban barış görüşmeleri ile ilgilenmiyor.[5] Taliban’ın bir mensubu açıkça Taliban güçlü, Afgan hükümeti zayıf iken Taliban barış görüşmelerine katılmayacak diyor. Kısaca “Taliban barış görüşmelerine katılamayacak kadar güçlü”. [6] Bu durumda ABD ve Afganistan hükümetine düşen Taliban’ı barış görüşmelerine katılacak kadar zayıflatmak; ama nasıl? Askeri araçlarla mı? Bölge uzmanları ABD’nin Afganistan’da 16 yıllık askeri varlığının Afganistan’a barış ve istikrarı getirmediğine dikkat çekerek, askeri araçların önemini yadsıyorlar.

Bu sorunun cevabı verilemediği için, Afganistan ABD’nin bataklığı oldu. ABD açısından çıkış yok. Zira çıkıyorum derse çıkar elbet; ama çıkarsa Afganistan’da verdiği mücadeleden başarısız ayrılmış olacak ve küresel güç imajı oldukça sarsılacak. Üstelik çıkarsa bölgeyi kendi elleriyle rakibi Rusya’nın tamamen etki alanına bırakacak.

ABD açısından çekilmenin maliyeti kalmanın maliyetini aşabilir.

 


 

[1] https://www.statista.com/statistics/250566/number-of-terrorist-attacks-in-afghanistan/

[2] https://www.counterpunch.org/2016/01/01/taliban-rising-2/, 1 Ocak 2016

[3] https://www.longwarjournal.org/archives/2017/09/lwj-map-assessment-taliban-controls-or-contests-45-of-afghan-districts.php, 26 Eylül 2017

[4] https://www.stripes.com/news/afghan-peace-talks-scheduled-to-start-in-early-march-4-nation-group-says-1.395612, 23 Şubat 2016

[5] http://www.dw.com/en/taliban-too-strong-to-enter-peace-talks-with-kabul/a-36091555, 19 Ekim 2016

[6] A.g.e.

Yorumlar