Prof. Dr.  Aygun Attar Prof. Dr. Aygun Attar

Hariri'nin İstifası ve Armut Meselesi

14 Kasım 2017
Haririnin İstifası ve Armut Meselesi

Lübnan'ın istifa eden başbakanı Saad Hariri, ülkesine yakında döneceğini ve istifası ile ilgili anayasal gereklilikleri yerine getireceğini söyledi. 
Hariri, "Kral Selman beni oğlu olarak görüyor. Ben de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a saygı duyuyorum o da bana saygı duyuyor. Onunla birçok konuda ortak düşünüyoruz. Ancak bazı konularda da görüş ayrılıklarımız var. Lübnanlı bazı gruplar Körfez'in altını oymaya çalışırken, Suudi Arabistan Beyrut'u sevmeye devam edecek mi?" şeklinde konuştu.
Hariri, “Hizbullah, Lübnan'ın diğer Arap ülkeleriyle sürdürdüğü çıkar ilişkisinin farkına varmalı. İran, Arap ülkelerinin iç işlerine karışmayı bırakmalı. Hizbullah konusu sadece Lübnan'ın değil bölgenin de bir sorunu. “ dedi.
Saad Hariri, kurduğu hükümetin güvenoyu almasının üzerinden bir yıl geçmeden 4 Kasım'da, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da istifa ettiğini açıklamıştı. İstifa konuşmasında, "Hizbullah ve İran'ın bölgeyi istikrarsızlaştırdığını" belirten Hariri, "kendisine suikast düzenlenebileceği endişesi taşıdığını" kaydetmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, Hariri'nin istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Hariri'nin şu an bulunduğu şartlardan dolayı endişeliyiz. Kendisi Lübnan'a dönmeli ve istifa gerekçelerini açıklamalıdır. Bunu yapmadığı sürece istifası geçerli değildir." ifadelerini kullanmıştı.
****
“Suudi’ler,1802 yılında, mübarek Aşure gününde, Karbele’da saldırdılar. Muharrem ibadeti yapan iki bin müslümanı katlettiler. Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve diğer ehlibeyt imanlarına ait mezarları yaktılar. Ve daha Kuzeye Osmanlı İmparatorluğunun içlerine doğru “kâfir Türklere” karşı saldırıya geçtiklerinde Osmanlı padişahı II Mahmut’un dikkatini çekmeyi nihayet başardılar. II Mahmut Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdi.
Kavalalı oğlu meşhur Tosun Paşa'yı güçlü bir ordu ile Arabistan'a gönderir. Ayaklanma bastırıldı. Mekke ile Medine yeniden Osmanlı yönetimine geçti. Vahhabilerin lideri olan Abdullah ve çocukları esir edilerek İstanbul'a getirilip 1819 yılında idam edilir. Cesetleri ibreti alem için Beyazıt’ta bir hafta kadar darağacında teşhir edildi!
Böylece I.Suud devleti Osmanlı İmparatorluğu tarafından ortadan kaldırıldı. Vahhabiler Osmanlı devletinin elinin fazlaca ulaşamadığı Arabistan çölünün içlerine sürgün edildi.
1915 yılında İngilizler İran körfezini kontrol altında tutmak ve Arabistan’da Türklere karşı bir ayaklanma çıkartmak için Suudileri ve Vahhabileri yeniden kışkırtmaya başladı. 
Meşhur İngiliz casus Thomas Edvard Lawrence bu dönemde Hicaz ayaklanmasını yönetmek için çöle gönderildi. İngilizler Suud ve Vahabi liderleri ile değil İttihatçıların yeniden Mekke şerifi yaptıkları Şerif Hüseyin ve oğulları ile anlaştılar. Kurdukları çapulcu ordusu ile Hicaz’da bulunan Osmanlı Türk askerlerine saldırdılar! “Esir almak yok” sloganı ile bitap düşmüş geri çekilmekte olan Türk askerlerini bile hunharca katlettiler. Savaş sonunda Osmanlı Türk hâkimiyeti Arabistan’da son buldu. 
İngilizler tarafından Mekke Şerifi Hüseyin’in üç oğluna, sınırları cetvelle çizilmiş üç ayrı devlet bahşedildi. Irak, Ürdün ve Hicaz krallıkları! 
Hicaz krallığı çölde pusuda bekleyen Vahhabi ve Suud aileleri tarafından bir ayaklanma ile yıkıldı ve 1927 yılında yerine bugünkü Suudi Arabistan devleti kuruldu. .”
***
Yani, ayının bin oyunu bir armut içindir...

Yorumlar