Son yıllarda radikal dinci terör örgütü IŞİD’in Hindistan’ın bazı federe birimlerinde faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerin Hindistan istihbaratı tarafından yakından izlenmekte olduğu biliniyor. IŞİD’in, Ortadoğu’da güç kaybediyor olsa da, Hindistan açısından potansiyel bir tehdit olduğu açık; bu tehdidi ciddi kılan ise Hindistan’da yaşayan 180 milyonluk Müslüman toplumun IŞİD tarafından militan devşirmek amacıyla kaynağa dönüştürülmesi riski.
Hindistan İçişleri Bakanlığı sadece 75 Hindistan vatandaşının IŞİD’e katıldığını açıklasa da,[1] IŞİD’in Hintli gençlerle internet, sosyal medya aracılığıyla irtibat kurmakta olduğu, gençlerin IŞİD’in propagandasının hedefi olduğu bilinmekte. Dolayısıyla Hintli gençlerin kendi kendine radikalleşme sürecine girmeleri söz konusu; kendi kendine radikalleşme süreci de “yalnız terörist” saldırılarına yol açmakta.
Diğer taraftan Hindistan vatandaşları IŞİD’in şiddet eylemlerine ve tehditlerine de konu oluyor. Geçtiğimiz Şubat ayı içinde Gujarat’da “yalnız terörist” saldırısı yapmayı planlayan iki kişi tutuklandı. Mart ayında Pradesh’de bombalı saldırı düzenlendi ve yetkili makamlar saldırının faillerinin IŞİD ile irtibat halinde olduklarını açıkladı; bu saldırı IŞİD’in Hindistan’da ilk saldırısı olarak haberlerde yer aldı. Yine Mart ayında IŞİD Taj Mahal’e saldırma tehdidinde bulundu ve bu tehdidi takiben Agra’da iki bombalı saldırı gerçekleşti. [2] Nisan ayında Mumbai’de güvenlik güçleri IŞİD mensuplarının peşine düştü. Yine aynı ay içinde ABD’nin Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarında bir Hindistan vatandaşının öldüğü açıklandı.[3] Afgan yetkililer çok sayıda Hindistan vatandaşının radikal terör örgütü saflarında savaşmak için Afganistan’da bulunduğunu açıkladılar. Haziran ayı içinde de Hindistan Hükümeti, 2014 yılından beri IŞİD tarafından Irak’ta rehin tutulan 39 Hindistan vatandaşının hayatta olduklarını, rehin Hintlilerin ülkelerine dönmesi için mümkün olan tüm girişimlerin gerçekleştirileceğini açıkladı. [4]
Uzmanlar IŞİD’in Hindistan’daki aktivitelerinin ve saldırılarının artma riskine dikkate çekiyorlar; bu riski doğuran asıl nedenin ise terör örgütünün Ortadoğu’da giderek zayıf düşmesine bağlı olarak saldırılarını “yalnız teröristler” aracılığıyla geniş bir coğrafyaya yayma stratejisi benimsemiş olması; Avrupa’da gerçekleştirilen terör saldırıları da bu öngörüdeki haklılığa işaret ediyor aslında.
Dolayısıyla az veya çok -bu tartışılabilir- Hindistan IŞİD tehditi altında. Bu tehdit başlıca iki açıdan kendini göstermekte; birincisi Hindistan’ın kalabalık Müslüman nüfusunun terörist devşirme faaliyetlerine kaynak olması; ikincisi ise Hindistan’ın özellikle de kendi kendine radikalleşmiş “yalnız teröristler” aracılığıyla terör saldırılarına konu olması.
Hindistan siyasetini takip edenler Hindistan Hükümetinin terörizm ile mücadele konusunda gereken hassasiyeti göstermekte olduğunu bilirler; üstelik terörizm ile mücadele Hindistan dış politikasını, özellikle Pakistan ve Afganistan ile ilişkilerini şekillendiren temek faktörlerden biri.
IŞİD ile mücadelede son olarak Hindistan Hükümet,i Merkezi İstihbarat Örgütü, Kerala Polisi ve Ulusal Soruşturma Ajansı işbirliği ile, 20 gencin IŞİD’e katılmak üzere Kerala’dan ayrılması sonrasında IŞİD’e karşı Güvercin Operasyonu adı verilen bir operasyon başlattı.
Güvercin Operasyonu’nun ilk aşamasında IŞİD’e sempati duyan, IŞİD’e katılma ihtimali olduğu düşünülen Hintlilerin sosyal medya hesapları taramaya alındı. Sosyal medya hesapları taranan kişilerin aileleri ile irtibat sağlandı. Hintli yetkililer ailelerin güvenlik güçleri ile işbirliğine sıcak yaklaştıklarını açıkladı. Üçüncü aşamada ise IŞİD’in etkisine maruz gençler için aile büyüklerinin de katıldığı nasihat oturumları düzenlendi.[5]
Güvercin Operasyonu Hint basınında 350 gencin IŞİD’den kurtarıldığı operasyon olarak lanse edildi. Hintli yetkililer, bu 350 gencin ortak özelliklerinin “katı dindar” ve mühendislik ile tıp eğitimi almış olmaları olarak belirtti. 350 kişilik listede hiç kadın bulunmadığı da açıklandı.
Güvercin Operasyonu’nun Kerala’da yürütülmesinin sembolik bir anlamı olup olmadığı da tartışılabilir; zira Kerala İslam dininin Hindistan’a girdiği yer olarak biliniyor ve ülkenin en eski Cami’si de Kerala’da bulunuyor. [6]
[1]http://thediplomat.com/2017/06/india-and-the-fight-against-islamic-state/ 14 Haziran 2017
[2] http://www.dw.com/en/twin-bombings-in-taj-mahal-city-of-agra-in-india-following-is-threats/a-38006975 18 Mart 2017
[3] https://www.intelligencefusion.co.uk/single-post/2017/04/24/ISIS-inspired-attacks-in-India 24 Nisan 2017
[4] http://www.ndtv.com/india-news/39-indians-held-by-isis-in-iraqs-mosul-are-alive-government-1713310 16 Haziran 2017
[5] http://www.oneindia.com/india/how-operation-pigeon-prevented-kerala-muslims-from-joining-isis-2481637.html 30 Haziran 2017
[6] https://www.keralabackwater.com/kerala-religion.html