1 Ocak 2018 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı “tweet” Pakistan’da şok etkisi yarattı. Başkan Trump “tweet”inde doğrudan Pakistan’ı hedef alarak, “son 15 yıl içinde Pakistan’a “akılsızca” 33 milyar Dolar’dan fazla yardım yaptık; karşılığında aldığımız yalan ve aldatmaca oldu” dedi.
New York Times da Trump'ın Pakistan’ın terörizm ile mücadelesinden ötürü hayal kırıklığı yaşadığını, bu nedenle Pakistan'a verilecek 255 milyon dolarlık yardımı askıya alabileceğini bildirdi. Times’ın haberine göre, Beyaz Saray yetkilileri yardımın iptal edilip edilmeyeceğine karar vermek üzere bir araya geldiler.
Trump’ın “tweet”inin Pakistan’ı şok etmiş olduğu aynı gün içinde Pakistan’dan resmi bir açıklama gelmemesinden anlaşıldı.
Oysa Pakistan yönetimi ABD’den böyle bir “tweet”in ya da resmi bir açıklamanın gelmesini bekliyor olmalıydı; dolayısıyla yanıtının da çoktan hazır olması gerekirdi. Zira Aralık 2017 tarihinde açıklanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Pakistan uluslararası terörizmin kaynağı olarak gösterilmişti.
Strateji de ABD’nin Pakistan’da faaliyet gösteren terör örgütlerinden gelen tehditlerle yüzleşmeye devam ettiği, ABD yönetiminin Pakistan’ın istikrarsızlaştırma faaliyetlerinden uzak durmasını istediğini ve terörle mücadele etmesi için Pakistan’a baskı yapılacağı, zira ABD’nin teröre destek veren hiçbir devletle ortaklık ilişkisini sürdüremeyeceği ifade edilmişti. Stratejide, ayrıca, Pakistan terörle mücadele konusunda ABD’ye destek olduğu müddetçe Pakistan ile ticari ilişkilerin geliştirileceği belirtilmişti.
ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Pakistan’a dair kullanılan dil ABD yönetiminin terörizm kapsamında Pakistan’tan duyduğu rahatsızlığı açıkça göstermekte idi; zira Strateji belgesinde Pakistan’ın ülkesindeki terörist örgütler ve militanlar ile mücadelede kararlı adımlar atması konusunda ABD’nin ısrarcı olacağı ifade edilmişti.
Biraz daha geriye, geçtiğimiz Ağustos ayına gidersek, Trump Pakistan'ın terör örgütleri, Taliban ve bölge için tehdit oluşturan diğer gruplar için güvenli limanlar oluşturması hakkında artık sessiz kalmayacağını ifade etmişti.[1
Dolayısıyla Trump’ın Pakistan’ı hedef alan “tweet”i kimseyi, özellikle de Pakistan’ı hiç şaşırtmamalı.
Pakistan haber sitelerine göre, bu satırların yazıldığı sırada, Pakistan Başbakanı Abbasi ABD’ye nasıl yanıt verileceğini tartışmak üzere üst düzey yetkililer ile bir toplantı gerçekleştirmekte. Toplantı sonucunda Pakistan’dan gelecek açıklama, şimdiden dibe vurduğu söylenen ABD-Pakistan ilişkilerini ne ölçüde etkiler bilemeyiz ama Pakistan Dışişleri Bakanı Asif’in Trump’ın “tweet”i sonrası yaptığı “ABD Afganistan'daki başarısızlıkları için kendi halkını sorumlu tutmalı" şeklindeki açıklama, Savunma Bakanı Dastagir’in “Pakistan vatanını savunma yeteneğine sahiptir”[2] ifadesi Pakistan’ın gerginliği azaltacak bir yaklaşım benimsemek yerine tırmandırma eğiliminde olduğuna işaret etmekte. Pakistan’da muhalif siyasiler de Pakistan yönetiminin gerginliği tırmandırma eğiliminde olacağını öngörmüş olmalılar ki; iktidarı ABD’ye yönelik yanıtında çok saldırgan olmamaya davet etti.[3]
Pakistan’ın ABD’ye yanıtı ne olursa olsun, sorulması gereken soru ABD’nin Pakistan’ı bu derece şiddetli bir dille hedefine koymasının ABD’nin terörizm ile mücadelesini nasıl etkileyeceğidir; zira ABD’nin sertleşen Pakistan politikası bölgedeki diğer sorunlar, Afganistan meselesi, Pakistan’ın Hindistan ile olan gergin ilişkileri kapsamında değerlendirilmelidir.
[1] http://www.newsweek.com/why-has-donald-trump-turned-pakistan-first-2018-tweets-slam-islamabad-aiding-767232, 01.01.2018
[2] https://www.geo.tv/latest/174935-pakistan-nsc-meeting-trump-tweet, 02.01.2018
[3] https://tribune.com.pk/story/1598603/1-not-ties-us-sink-new-low/, 02.01.2018