Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Londra-Edinburg Hattı Hızla Geriliyor!

17 Mart 2017
Londra-Edinburg Hattı Hızla Geriliyor!

İçinde bulunduğumuz ay Avrupa entegrasyon süreci açısından tarihi bir dönüm noktası olacak; zira Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden çekilme başvurusunu Birliğe resmen yapacak ve Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesi uyarınca çekilme müzakereleri başlayacak.

Okuyucularımdan gelen sorular, müzakerelerin maksimum ne kadar sürebileceği konusunda yoğunlaşıyor; Antlaşma hükmüne baktığımızda maksimum iki yıllık bir süre tanındığı görülmekte; tabii çekilme anlaşması bu süre içinde onaylanmamış ya da antlaşmada bir tarih öngörülmemiş ise. Ancak Avrupa Birliği üye devlet ile mutabakat halinde bu iki yıllık süreyi uzatabilir. Dolayısıyla Birleşik Krallık’ın Birlik’ten ayrılacağı tarih konusunda sağlıklı bir öngörüde bulunmak şimdilik mümkün değil.

Yani Brexit süreci pist yarışı da olabilir; yol yarışı da. Neticede hızı Londra ve Brüksel belirleyecek. Ancak Londra tarafından değil de Brüksel tarafından gelen açıklamalar Brexit müzakerelerinin zorlu geçeceğinin, zira Brüksel’in Avrupa müktesebatının Birleşik Krallık’ta uygulanmasına son verilmesi konusunda geçiş süreçleri talep edeceğinin altını çiziyor. Bu durum da müzakerelerin “yol yarışına” benzeme ihtimalini artırıyor.

Brexit’in Avrupa entegrasyonu açısından önemli etkileri olacağı açık; bu etkileri Avrupa Birliği içindeki “Truva Atı”ndan kurtuluyor bakış açısıyla, yani Birlik için olumlu bir yaklaşımla da ele alabiliriz. Brexit diğer üye devletlere örnek olacak ve Birlik’te çözülme sürecini başlatacak öngörüsüyle olumsuz bir yaklaşımla da ele alabiliriz.

Kısaca Brexit’in Birliğe etkileri farklı açılardan olumlu ve olumsuz olabilir; ancak her halükarda Birleşik Krallık’ın birlik ve bütünlüğü açısından olumsuz etkiler yaratacağı belli.

Avrupa Birliği’nden ayrılmamak adına Birleşik Krallık’tan ayrılmayan İskoçya’nın, bağımsızlık talepleri Brexit kararı ile tekrar su yüzüne çıktı. Başlangıçta Edinburg’un Brexit müzakerelerinde Londra’nın pozisyonuna göre tavır belirleyeceği, eğer Brexit sonrası Birleşik Krallık İç Pazar’da kalmaya devam ederse bağımsızlık konusunu gündeme getirmeyeceği sanıldı. Ben her halükarda Brexit kararının İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılma kararını tekrar düşünmesine sebep olacağını öngörmüştüm. Londra’nın kişilerin serbest dolaşımını kabul etmeyen tavrı;  Brüksel’in ise Londra’nın İç Pazar’ın dört temel özgürlüğünü ayrıştırma girişimine tepkisi, Edinburg’un bağımsızlık meselesini tekrar gündeme getirme sürecini hızlandırdı.

Bu hafta içinde İskoçya Birinci Bakanı Sturgeon, İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılması konusunda yeni bir referandumun yapılacağını açıkladı ve tarih de verdi: 2019 yılının baharı.  Bu amaçla gerekli yasal sürecin başlatılacağını açıklayan Sturgeon ikinci referandum önerisini önce İskoçya Parlamentosu’na sunacak.

Sturgeon’un bu açıklamasına Londra’dan çok sert tepki geldi. Başbakan May Sturgeon’a  referandum talebini kast ederek “şimdi zamanı mı?” diye çıkıştı ve Brexit’in sonuçları görülmeden İskoçya’da ikinci bir referandum yapılamayacağını belirtti.

Sturgeon neden referandum için 2019 baharını verdi? Sturgeon Lizbon Antlaşması uyarınca çekilme sürecinin maksimum iki yıl süreceği yorumuyla 2019 yılını, yani Brexit müzakerelerinin başlayacağı tarihten tam iki yıl sonrasını veriyor. 

May ise neden önce Brexit’in etkilerini görelim diyor? May de Brexit’in tüm etkilerinin kısa ya da orta vadede kendini göstermeyeceğini biliyor; neticede Brüksel geçiş süreçleri talep edecek ve bu geçiş süreçlerini Birliğin çıkarları doğrultusunda mümkün olabileceği kadar uzun tutmaya çalışacak. Kısaca May İskoçların ikinci kez bağımsızlık referandumu yapmasını engelleyemese bile mümkün olduğunca geciktirme çabası içinde.

Bu konuda May’in pozisyonunu güçlendirebilecek bir durum var; İskoçya 2021’de seçimlere gidiyor. Bu durum iki açıdan May için avantajlı. Birincisi Brüksel ile Brexit müzakerelerinin sürdüğü ortamda İskoçya’da genel seçimlere gidilirken, ayrıca bağımsızlık referandumun gerçekleştirilemeyecek olması.  İkincisi İskoç seçimleri Birleşik Krallık yanlılarını güçlendirebilir ya da ayrılıkçıları zayıflatabilir.

Kısaca mevcut tablo net: Londra-Edinburg hattı geriliyor ve bu gerginlik kuvvetle muhtemel hızla artacak.

 

Yorumlar