Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

BREXIT Müzakerelerinde Geçiş Süreçleri

27 Şubat 2017
BREXIT Müzakerelerinde Geçiş Süreçleri

Birleşik Krallık’ta 23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonrası, daha öncesinde sadece düşük bir ihtimal olarak görülen Brexit, hem Birleşik Krallık hem de Avrupa Birliği açısından zorlu bir gerçeğe dönüştü.

Birleşik Krallık Hükümetinin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararını hayata geçirmesi için Lizbon Antlaşması’nın ilgili hükmü gereğince resmi başvurusunu yapması gerekiyor; ancak Londra Avrupa Birliği ile diğer üye devletlerin tepkisine rağmen bu başvuruyu geciktirmeyi başardı.

Nihayetinde bu yaza girmeden, Londra başvuruyu ertelemeyi haklı kılacak bir gerekçe bulmazsa, Lizbon Antlaşması’nın çekilmeyi düzenleyen maddesi uyarınca başvuru yapılacak ve başvuruyu müteakip çekilme müzakereleri başlayacak.

Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği arasındaki çekilme müzakereleri Avrupa entegrasyon tarihi açısından bir ilk; dolayısıyla tarafların önünde iyisi ve kötüsüyle alınabilecek bir örnek yok. Ancak Avrupa Birliği tarafı katılım müzakerelerinde kazandığı tecrübeyi çekilme müzakerelerinde de uygulayabilir. Kuvvetle muhtemel açıkça fasıl ismi kullanılmasa bile, çekilme müzakereleri Avrupa müktesebatı temel alınarak bölümler halinde yürütülecek. Bir başka deyişle katılım müzakerelerine paralel, ancak hedefi tamamen farklı olacak bir müzakere süreci izleyeceğiz.

Brexit kararını hem Birleşik Krallık açısından hem de Avrupa Birliği açısından bir “yıkım” olarak gören Britanyalılar ve Avrupa Birliği vatandaşları için Brexit kararından dönülme ihtimali de, en azından Başbakan May’in ifadelerinde görüldüğü üzere, söz konusu değil. May net konuştu: “Brexit demek Brexit demektir”. Ayrıca May “Birleşik Krallık Avrupa’dan ayrılmıyor” diyerek de “Avrupa Birliği eşittir Avrupa” algısını bertaraf etmek istiyor.

Londra Brexit müzakerelerine hazırmış izlenimi verse de, bunu yaparken de Avrupa ve Avrupa Birliği kavramlarını ayrıştırma çabasına girse de, bilinen gerçek müzakerelerin çetin geçecek olması. Başbakan May  Brexit kararının ardından Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği arasında güçlü, yapıcı ve daha önemlisi eşitlik temelinde bir ortaklık istiyor olsa da, çekilme sürecinde tarafların eşitlik temelinde müzakere etmesi mümkün değil. Zira Avrupa Birliği’nin ilişki şekli asimetriktir ve çekilme müzakereleri katılım müzakereleri mantığı ile yürütülecek ise Brexit müzakereleri kesinlikle asimetri temelinde gerçekleşecektir.

Henüz Birleşik Krallık Birlik’ten çekilme yol haritasını ayrıntılı olarak sunmamış iken, Avrupa Birliği tarafı çekilmede “geçiş süreçleri” uygulanabileceği açıklamasında bulundu. Yani Birleşik Krallık istese de, ülkesinde Avrupa Birliği müktesebatının uygulanmasına bir anda son veremez. Bunun anlamı da çekilmenin zamana yayılması demek.

Avrupa Birliği tarafından gelen bu geçiş süreçleri açıklaması öncelikle çekilme müzakerelerin katılım müzakereleri örneğinde yürütüleceği argümanımı destekliyor. Tabi katılım süreçlerinde aday ülkeler meşru gerekçeler ileri sürmek şartıyla geçiş süreçleri talep ederken, bu sefer Avrupa Birliği tarafı Brexit kararının maliyetini Birleşik Krallık’a göstermek ve Londra’yı zorlamak adına geçiş süreçleri talep edecek.

Hatta şimdi Avrupa Birliği çevrelerinde Brexit kapsamında belirlenecek  geçiş süreçlerinin denetlenmesi amacıyla “Geçiş Otoritesi” kurulmasına yönelik önerilerin bulunduğuna dair haberler alıyoruz.

Bu noktada sormadan edemiyorum. Londra Brexit kararı ile Pandora’nın kutusunu kendi elleriyle açarken, bu kadar zorlu bir sürecin kendisini beklediğini tahmin ediyor muydu?

 

Yorumlar