Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Washington-Brüksel Hattında Büyükelçi Krizi Nasıl Okunmalı?

01 Şubat 2017
Washington-Brüksel Hattında Büyükelçi Krizi Nasıl Okunmalı?

Donald Trump’ın Avrupa Birliği nezdinde daimi temsilci olarak atayacağı iddia edilen Ted Malloch, açıkça ifade ettiği Avrupa Birliği karşıtı pozisyonu ile dikkatleri üzerine çekti.

Ted Malloch “Avrupa Birliği nezdine atanmak istiyorum; çünkü geçmişte Sovyetler Birliği’nin yıkılmasına katkıda bulundum; şimdi de bir başka birliğin yıkılmasında katkıda bulunmak istiyorum” diyerek Brüksel’de ateşi yükseltti.

Ayrıca Brexit kararından duyduğu memnuniyeti ifade eden Malloch, "Britanya Avrupa Birliği’ne ait değildir, ABD ile beraberdir" demek suretiyle “Batı” kavramını da ayrıştırmış oldu.

Avrupa Parlamentosu üyesi Jo Leinen, geçmişte SSCB’ni yıktığını iddia eden ve Avro alanı ile Avrupa Birliği’ni yıkma hayalleri kuran bu adamın Brüksel tarafından reddedilmesi gerektiğini belirtti.

Avrupa Komisyonu üyesi Vytenis Andriukaitis ise Malloch’un Avrupa Birliği’nin SSCB ile kıyaslamak suretiyle Birliğe hakaret ettiğini ileri sürdü.

Avrupa Birliği nezdine daimi temsilci olarak atanacak ABD’li bir diplomatın, nezdine atanacağı bir kurumu yıkmayı bile içerecek şekilde hedefine koyması nasıl okunabilir?

Birincisi, Malloch hedefine Avrupa Birliği’ni koyuyor; Avrupa’yı değil. Bunun anlamı ABD’nin Avrupa Birliği ile Avrupa’yı ayrıştırmasıdır. Avrupa Birliği-Avrupa ayrımında Avrupa’yı oluşturan kısım Avrupa Birliği’ne üye devletleridir. Kısaca ABD Avrupa Birliği kurumlarını dışlamak suretiyle Avrupa Birliği’ne üye devletlerle ilişkilerini ikili düzeyde sürdüreceği sinyalini vermektedir.

İkincisi, Vytenis Andriukaitis’in iddia ettiği gibi Malloch’un Avrupa Birliği ile SSCB’ni kıyaslıyor olması bir hakaret değildir; sadece bir temenni içermektedir. Bu temenni Avrupa Birliği’nin sonunun da SSCB’nin sonu gibi olması temennisidir. Üstelik Soğuk Savaş yıllarında SSCB’nin  ABD karşısında bir kutup olduğu gerçeğini dikkate alırsak, Malloch’un Avrupa Birliği ile SSCB’ni kıyaslaması halihazırda ABD’nin Avrupa Birliği’ni kendisine karşı bir kutup olarak görme eğiliminde olduğuna işaret eder.

Her iki okumanında altını çizdiği husus, Trump yönetiminin Avrupa Birliği’ni bir “ortak”tan ziyade bir “rakip” olarak görüyor olduğudur; "öyle bir rakip ki, yıkılması gerekiyor!"

Dolayısıyla Malloch Avrupa Birliği nezdinde daimi temsilci olsun ya da olmasın, Trump  Avrupa Birliği’ne üye devletlerle ikili düzeyde ilişkilerini sürdürme ve Brüksel’i dışlama eğilimi gösterecektir; dolayısıyla Trump döneminde Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ilişkiler  kuvvetle muhtemel gergin bir sürece girecektir.

Ancak Malloch’un ifadelerine karşı Brüksel’den gelen kızgın ifadeler kapsamında, belirtmek isterim ki, ABD tarafından gelen Avrupa Birliği üzerine söylemler kızgınlıkla değil itina ile karşılanmalı. Zira ABD kanadından gelen söylemler, uygulamaya dökülecek politikaların sinyalini vermekte olduğu için Avrupa Birliği’ne de alınabilecek önlemler konusunda (Avrupa ordusu oluşturulması gibi) hareket alanı sağlamaktadır. 

Yorumlar