Pakistan hükümetinin cihatçı teröre destek verdiği gerekçesiyle başta Hindistan olmak üzere bölge devletleri ile ABD’nin eleştirilerinin hedefi olduğu malum. Hatta Hindistan terörist unsurları bertaraf etmek için kontrol hattına askeri operasyon düzenlemeye başladı. “SAARC Zirvesi Ertelendi: Nedeni Hindistan-Pakistan Gerginliği” başlıklı yazımda SAARC Zirvesi’ne katılmayacaklarını açıklayan devletlerin bu kararlarının arkasında iki nedenin yatabileceğini, bu nedenlerden birinin bölgede artan gerginlik nedeniyle ve teröre destek verdiği gerekçesiyle Pakistan’ı protesto etmek olabileceğini belirtmiştim. Burada dikkat çekmeye çalıştığım husus Pakistan’ın yalnızlaştırılabileceği gerçeği idi. Hint basını da zirvenin ertelenmesini Uri saldırısı sonrası Hindistan’ın Pakistan’ı yalnızlaştırma kampanyasının başarısı olarak okudu. Zira zirveye katılmayacağını açıklayan ilk devlet Hindistan idi.
Bu koşullar altında ve SAARC Zirvesinin ertelenmesinden hemen sonra Pakistan eski Başbakanı Pervez Müşerref de konuşma ihtiyacı duydu. Dün açıklama yapan Müşerref Pakistan’ın yalnızlaştırıldığına dikkat çekti ve bunun sorumluluğunu yanlış politikalar izleyen Navaz Şerif’e yükledi. Yani eski başbakan mevcut başbakanı hedefine aldı.
Müşerref’in açıklamasını, Pakistan yalnızlaştırılmıyor; politikaları ile kendi kendini yalnızlaştırıyor şeklinde okuyabiliriz.
Ancak Müşerref’in Şerif’e yönelik eleştirisi, Pakistan-Hindistan arasında artan gerginliğin sorumluluğunu Şerif’e yüklediği anlamına gelmiyor. Müşerref de Hindistan hükümetini Şerif hükümetinin eleştirdiği şekilde eleştirdi ve Hindistan’ın ülkesindeki her saldırıdan Pakistan’ı suçlamak gibi bir alışkanlığı olduğunu ifade etti. Ayrıca Hindistan’ın tek iyi olduğu konunun tehditler savurmak olduğunu ileri sürdü.