Kubilayhan Erman Kubilayhan Erman

Afganistan Barış Süreci: İki Adım İleri, İki Adım Geri

04 Mart 2021
Afganistan Barış Süreci: İki Adım İleri, İki Adım Geri

“Afganlar arası” doğrudan görüşmelerin 12 Eylül 2020’de başlaması vesilesiyle barışın sağlanmasına dair ortaya çıkan iyimser beklentiler aradan geçen yaklaşık altı ayda yerini umutsuzluğa bırakmış görünmektedir. Geçmişte -Kuzey İrlanda (Birleşik Krallık) ve Kolombiya örneklerinde olduğu gibi- “sonuca bağlanan” diğer barış süreçlerinin yıllara yayıldığı hatırlandığında görüşmelerin uzaması, iniş-çıkışlarla seyretmesi hatta kesilmesi çok da şaşırtıcı değildir aslında. Bununla birlikte Afganistan barış sürecinde geçen zamana rağmen sınırlı gelişme kaydedilmesi ve şeklen devam eden görüşmelerin küçük temas gruplarıyla yürütülen verimsiz toplantılara dönüşmesi tarafların barışın sağlanmasına yönelik beklentilerini düşürdüklerine dair değerlendirmeleri beraberinde getirmiştir. Bu durum uluslararası kamuoyunda özellikle Taliban’ın barış meselesini ciddiye almadığı ve süreci çıkarları lehine istismar ettiği izlenimini doğurmuştur.

Afganistan Hükümeti ve Taliban heyetleri müzakere sürecinde takip edilecek yönteme dair uzlaşmaya üçüncü ay içerisinde varabilmişlerdir. 2 Aralık’ta imzalanan ve barış görüşmelerinin yürütülmesiyle ilgili kuralları içeren çerçeve anlaşmasına, tarafların onayladığı ilk yazılı belge olması bakımından önem atfedilmektedir.[1] Görüşmelerde yer alması istenen asıl meseleler konusunda gündem belirleme çalışmaları çerçevesinde 7 Aralık’ta Taliban tarafından yirmi iki maddelik talep listesi hazırlanırken Afganistan Hükümeti temsilcileri esas olarak ateşkesin sağlanması meselesinin gündeme alınmasında sebat etmişlerdir.[2] 14 Aralık 2020’de biten ilk tur görüşmelerin ardından 5 Ocak 2021’de ikinci tur görüşmeler başlamış ancak Taliban’ın Joe Biden yönetiminin sürece yönelik tutumunu beklemesi nedeniyle görüşmeler fiilen gerçekleştirilememiştir. Dahası 16 Aralık’ta yaptıkları Pakistan ziyaretinden sonra Doha’ya dönmelerine rağmen Taliban yetkililerinin “görüşmeleri sürdürme konusunda isteksiz oldukları, yeni taleplerde bulunacakları” iddia edilmiştir.[3] Şubat ayının ilk haftasında Afganistan Cumhurbaşkanı ulusal güvenlik danışmanı Hamdullah Mohib “Taliban’ın Doha’daki barış görüşmelerinden çekildiğini” ifade etmekle birlikte[4] görüşmesiz geçen uzun sürenin ardından Afganistan hükümeti ve Taliban temsilcileri 23 Şubat’ta “sürecin devam ettirilmesi” gündemiyle yeniden bir araya gelmişler[5]  ve bunu takip eden toplantıda gündem maddeleri üzerinde çalışmaya başlamışlardır.

2021 Şubat sonu itibarıyla Doha “Anlaşması” ve “Afganlar arası” görüşmelerin kısa vadede şekillendirdiği manzara Afganistan ve bu ülkenin meşru hükümeti açısından iç açıcı bir görünüm arz etmemektedir. Zira;

  • Afganistan Hükümeti’nin (özellikle Doha “Anlaşması”na bağlı olarak) politik hareket sahası ve ülke topraklarındaki hakimiyet alanı daral(tıl)mıştır. Buna bağlı olarak politik etki gücü azal(tıl)mıştır.[6]
  • Mevcut hükümet yerine bir “geçiş dönemi hükümeti” ihtimali paydaşlar tarafından tartışılmaya başlanmıştır.[7]
  • Afganistan’daki devlet-dışı kurum ve yapıları temsil eden etnik, dini ve politik figürler iktidar arzusuyla yeniden talepkâr tavır sergilemeye başlamışlardır.
  • Afganistan’da güvenlik ve asayiş durumu daha da kötüleşmiş ve 2020 yılının son çeyreğinde şiddet ani bir yükseliş göstermiştir. Sivil can kayıpları artmıştır.[8]
  • Çatışmalarda güvenlik güçlerinin verdikleri zayiatın yanı sıra diğer kamu görevlileri (özellikle yargı ve sağlık personeli, belediye başkanları) ve yakınları ile basın mensupları, sivil toplum aktivistleri ve kadınları hedef alan silahlı saldırılar artmıştır.
  • Şiddetin daha da artacağı, hatta yeni bir iç savaş ihtimali konuşulmaya başlanmıştır.[9]
  • Tehdit algılamasına bağlı olarak Cumhurbaşkanı yardımcısı Amrullah Saleh başkent Kabil’in güvenlik sorumluluğuna getirilmiştir.[10]
  • Asayişsizlik ve güvenlik sorunlarına karşı halk tepkisi artmıştır.
  • İç ve dış göç hareketlenmiştir.[11]

Öte yandan;

  • Taliban’ın elinde bulunan yaklaşık bin güvenlik personelinin serbest bırakılması sağlanmıştır.[12] 
  • Politik getirisi tartışmalı olmakla birlikte Afganistan’ın meşru hükümeti ilk kez “Afganlar arası görüşmeler” nedeniyle Taliban tarafından tanınmıştır.

Aynı dönemde daha fazla kazanım sağladığı görülen Taliban;

  • Uluslararası toplumda politik meşruiyetini pekiştirmiştir. Bir “Afganistan Gerçeği” olarak daha yaygın kabul görmeye başlamıştır. Bu süreçte Taliban heyetleri Katar ve Pakistan dışında Rusya, ÇHC, İran ve Türkmenistan’da görüşmeler yapmışlardır.  
  • Afganistan hükümetine politik durum üstünlüğü sağlamıştır.
  • Afganistan hapishanelerindeki yaklaşık beş bin mensubunun salıverilmesini sağlamıştır.[13]
  • Mensuplarını konsolide etmiş ve moral takviyesi yapmıştır.
  • Ateşkes konusunda tüm yabancı askerî güçlerin Afganistan’dan çekilmesi şartında sebat etmiştir.
  • Barış görüşmelerine rağmen şiddeti artırmış, eylem ve saldırı yöntemlerini çeşitlendirmiştir.
  • Muharebe etkinliğini artırmış, Afganistan güvenlik güçlerine karşı -Hilmend saldırısında[14] olduğu gibi- geleneksel savaş yöntemlerini de kullanmaya başlamıştır.
  • Ülkedeki hakimiyet alanlarını genişletmiştir.[15]
  • Hakimiyet alanlarını genişletmeye bağlı olarak daha fazla “gelir” elde etmeye başlamıştır.[16]

Barış sürecinin paydaşları ve Uluslararası Toplum açısından bakıldığında;

  • Afganistan’a yönelik uluslararası ilgi artmıştır.
  • Bölgesel anlaşmazlıklar yeniden Afganistan zemininde test edilmeye başlanmıştır.[17]
  • Diplomatik temaslar yoğunluk kazanmakla birlikte gayretler çoğunlukla “şiddetin azaltılması” ve kalıplaşmış barış çağrılarıyla sınırlı kalmıştır.
  • Uluslararası toplum Afganistan’a yapacağı yardımları mevcut hükümetin süreci devam ettirmesi şartına bağlamıştır.
  • Çözüme yönelik yetersizliği nedeniyle Doha “Anlaşma”sını eleştiren Biden yönetimi, küresel dış politika önceliklerinin Afganistan üzerindeki izdüşümüne bağlı olarak Trump yönetiminden farklı bir yaklaşım belirleyeceğini ortaya koymuştur.
  • Bu çerçevede ortaya çıkan ilk emareler ve açıklamalar ABD’nin Taliban’a yönelik daha katı bir tutum alacağı[18] ve tamamen Afganistan’dan çekilmeyeceğine işaret etmektedir.[19]
  • Pakistan, Taliban’dan dolayı barış sürecinin kritik aktörü haline gelmiştir.[20]
  • Rusya, sürecin önemli aktörlerinden bir olma gayretini sürdürmüş ve “Doha Süreci” yerine ABD, Rusya, Çin, Afganistan ve komşu ülkelerin katılımını içeren “Moskova Formatı”nı önermiştir.
  • Çin, son olarak 30 Ocak 2021’de Afganistan’daki büyükelçisi vasıtasıyla yaptığı açıklamada “Afganların liderliğinde ve Afganlara ait olan” bir barış ve uzlaşma sürecini desteklediğini[21] tekrarlarken diğer aktörlere nazaran temkinli tutumunu sürdürmüştür.
  • Çin ve Tacikistan, Afganistan sınırındaki askerî varlıklarını artırmışlardır.[22]
  • Almanya Hükümeti’nin Afganistan’daki askerî personelin görev süresinin 2022 yılına kadar uzatılmasına dair kararı parlamento onayına sunulmuştur.[23]
  • Hindistan 2021 ocak ayı başından itibaren BM Güvenlik Konseyi “Taliban Yaptırımları Komisyonu” başkanlığını üstlenerek Afganistan’ın müttefiki olarak sürdürdüğü gayretlerini pekiştirmiştir.
  • İran sürece müdahil olma doğrultusunda daha aktif bir tutum almaya yönelmiştir.
  • Endonezya, devlet başkanı eski yardımcısı Jusuf Kalla’nın -Afganistan Hükümeti’nin daveti üzerine- son aylarda gerçekleştirdiği temaslar vasıtasıyla tecrübe paylaşma ve süreç için aracılık görevi üstlenme gayreti göstermiştir.[24]

Sonuç olarak;

Doha “Anlaşması” ve onun doğal uzanımı haline gelen Afganlar arası görüşmeler Taliban’ın durum üstünlüğü sağlamasına hizmet ederken Afganistan’ın meşru yönetimini politik bakımdan daha hassas ve kırılgan bir konuma indirgemiştir. Yakın tarih Afganistan merkezi yönetimi ve meşru hükümetlerinin zayıflatılmasının bu ülke ve insanlarının yararına olmadığını defaten göstermiştir. Böylesi durumlarda ortaya çıkan boşluk devlet dışı aktörler tarafından kolaylıkla doldurulmaya çalışılmaktadır. Afganistan’ın güçlü bir devlet yapısına duyduğu ihtiyaç hiç olmadığı kadar öncelik arz etmektedir. Uluslararası toplumun bu odağa yoğunlaştırılan gayretlerinin sürdürülmesi Afganistan’da barış ve güvenlik açısından hayati önemi haizdir. Çatışma çözümleri, barış müzakereleri ve barışın inşası doğası itibarıyla uzun zaman aralığına yayılan, Afganistan örneğinde olduğu gibi çok sayıda aktörün müdahil olduğu ve pek çok girdiden etkilenen çoğunlukla sorunlu süreçlerdir. Teorik bazı çıkış noktaları ortaya konabilse de her barış süreci kendine özgüdür ve başka bir şablonun kullanılması çoğunlukla başarı sağlamamaktadır.

Afganistan için de kolay bir barış olmayacağı yaygın kabul görmektedir. Zira “Afganistan sorunu” düne göre daha uluslararası bir nitelik almıştır. Karmaşık hale gelen sorunlarla mücadele güçlükle devam ettirilirken temel gayesi şiddetin sona erdirilmesi, bireylerin yaşam haklarının korunması olan barış sürecinde insan yaşamına yönelik saldırıların politik manevralar için kullanılması trajiktir. Dünyadaki tüm insanlar gibi yaşam hakkına sahip olan Afganistan vatandaşları zor koşullarda hayatlarını sürdürürken Doha “Anlaşması” ile başlayan ve Afganlar arası görüşmelerle devam eden ilk safhada “insani boyut” yazık ki göz ardı edilmiştir. Öte yandan, Afganlar arası görüşmelerin politik güç ve iktidar hedefleri doğrultusunda kullanılmasının yanı sıra bölgesel ve küresel anlaşmazlıkların koşullayıcı etkileri sürece müdahil bütün aktörlerin barış konusunda ayrı gündemlerle hareket ettiğini ortaya koymuştur. Teorik olarak, tarafların barışa yönelik samimi istekleri üzerine inşa edilmesi ve bu temelin ateşkes ile pekiştirilmesi durumunda barış süreçleri başarı vadetmektedir. Diğer müdahil aktörlerin ortak gündeme odaklanmaları ve bu doğrultuda gayret sarf etmeleri ise sürecin olumlu sonuçlanmasına katkı sağlaması bakımından önem arz etmektedir. Ancak Doha’da devam eden barış sürecinin bugüne kadar yürütüldüğü şekliyle sonuç verici olmadığı ortaya çıkmıştır. Yönteme dair değişikliklere ihtiyaç duyulurken sürecin asıl gündemi çatışmanın temeldeki nedenlerini de ihtiva etmelidir. Sürecin Ocak 2021’de başlayan yeni safhasında ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Halilzad’ın ilk diplomatik turunun Almanya, Afganistan, Pakistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer bazı bölge ülkelerini kapsaması planlanmıştır.[25] Farklı paydaşların bu ve benzeri girişimleriyle devamında atılması öngörülen adımların verimliliği; Afganistan’da şiddetin sona ermesi, barış görüşmelerinin daha hedefe yönelik hale gelmesi ve barışın sağlanması yönünde ciddi mesafe kat edilmesiyle ölçülecektir. 

 

Bu yazı daha geniş kapsamlı bir çalışmanın kısaltılmış halidir.

 


[1]https://www.thestatesman.com/world/afghan-taliban-negotiators-agree-procedural-rules-doha-talks-1502938810.html

[2] https://tolonews.com/afghanistan-168320

[3] Bkz. https://kabulnow.af/2021/01/taliban-reluctant-to-negotiate-after-pakistans-visit/

[4] https://www.khaama.com/govt-security-officials-taliban-not-committed-to-peace-violence-reduction-22332/

[5] https://tolonews.com/afghanistan-170215

[6] https://www.longwarjournal.org/mapping-taliban-control-in-afghanistan, https://www.bbc.com/news/world-asia-42863116

[7] https://tolonews.com/index.php/afghanistan-169074

[8] https://www.straitstimes.com/world/middle-east/afghan-civilian-casualties-soared-after-peace-talks-start ve  https://unama.unmissions.org/sites/default/files/afghanistan_protection_of_civilians_report_2020_revs3.pdf, s. 18

[9] https://foreignpolicy.com/2020/02/17/average-afghans-fear-yet-another-new-civil-war/

[10] https://ariananews.af/ghani-hands-over-kabul-security-responsibility-to-saleh/

[11] https://ariananews.af/thousands-of-afghans-fleeing-the-country-daily-ministry/

[12] https://apnews.com/article/kabul-afghanistan-asia-pacific-taliban-united-states-d49bc9449e314a624673407a68c92346

[13] https://tolonews.com/afghanistan/govt-releases-317-taliban-prisoners-total-4917

[14] https://www.reuters.com/article/us-afghanistan-taliban-usa-strikes-idUSKBN26X23L

[15] https://www.longwarjournal.org/mapping-taliban-control-in-afghanistan, https://www.bbc.com/news/world-asia-42863116

[16] https://theconversation.com/the-taliban-are-megarich-heres-where-they-get-the-money-they-use-to-wage-war-in-afghanistan-147411

[17] Bkz.  https://www.geopoliticalmonitor.com/winners-and-losers-as-the-afghan-peace-process-enters-its-endgame/

[18] https://www.nbcnews.com/politics/national-security/biden-signals-tougher-line-taliban-n1256227

[19] https://www.whitehouse.gov/briefing-room/press-briefings/2021/02/23/press-briefing-by-press-secretary-jen-psaki-february-23-2021/ ve https://sayhoon.com/post/19686/english

[20] https://www.geopoliticalmonitor.com/winners-and-losers-as-the-afghan-peace-process-enters-its-endgame/

[21] https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/wjb_663304/zwjg_665342/zwbd_665378/t1849847.shtml

[22] https://ariananews.af/china-and-tajikistan-increase-military-presence-along-afghan-border/

[23] https://www.dw.com/en/german-cabinet-agrees-to-extend-afghanistan-mission/a-56681993

[24] https://jakartaglobe.id/news/jusuf-kalla-in-afghanistan-to-broker-peace-treaty ve https://asia.nikkei.com/Editor-s-Picks/Interview/Indonesia-seeks-to-broker-Taliban-peace-deal-in-Afghanistan

[25] http://reporterly.net/live/newsfeed/live-narration-of-news-sunday-february-28-2021/us-envoy-khalilzad-begins-first-regional-tour-under-biden-administration-reports/ ve https://www.khaama.com/khalilzad-embarks-on-another-trip-to-afghanistan-and-regional-countries/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=twitter

Yorumlar