Sabir Askeroğlu Sabir Askeroğlu @SabirAskeroglu

Rusya’nın Kuzey Irak Referandumuna Yaklaşımı

25 Eylül 2017
Rusyanın Kuzey Irak Referandumuna Yaklaşımı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) referandum kararı alması uluslararası politikanın önemli gündem maddelerinden biri hâline geldi. Türkiye, İran ve Irak, referandumun kabul edilemez olduğunu söylerken, İsrail ve Ürdün ise referandumun sonuçlarını şimdiden desteklediklerini açıkladılar. Suudi Arabistan’ın referandumu zımni olarak desteklediği konuşuluyor. ABD yönetimi ise referandumun ileri bir tarihe ertelemesini istedi. Rusya ise uzun zamandan beri konuyla ilgili sessizliğini koruyor.

Rusya’nın Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referanduma ilişkin yaklaşımını Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 24 Temmuz’da yaptığı açıklamanın satır aralarından okuyabiliriz. Lavrov açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştır: “Kürtler’in referandum kararı da dahil haklı çabalarını, var olan uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleştirmesi gerekir… Kürt halkının iradesinin barışçıl bir şekilde ortaya çıkmasını umuyoruz. Referandumun sonuçlarının yol açacağı siyasi, jeopolitik, demografik ve ekonomik sonuçların hesaplanarak adım atılacağını düşünüyoruz. Kürt meselesinin Irak topraklarından daha geniş olduğunu ve referandumun, Irak’ın komşularını da ilgilendirdiğini göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğine inanıyoruz… Rusya, Bağdat Merkezi Yönetimi ile IKBY arasındaki tüm sorunların siyasi diyalog çerçevesinde çözülmesinden yanadır… Erbil ile Bağdat arasında bu yönde bir karar alınırsa biz yardımcı olmaya hazırız. Ayrıca bu sürecin karşılıklı saygı içerisinde yürütülmesine de katkıda bulunuruz...”

Rusya’nın Bağdat Büyükelçisi Maksim Maksimov ise 17 Ağustos 2017 tarihinde referandumla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştır: “Moskova, Irak’ın toprak bütünlüğünden yanadır. Bağdat ile IKBY aralarındaki tüm meseleleri ele almak için kapsamlı bir diyalog başlatılmalıdır. Karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde bir arada var olmaları konusunda anlaşmaları gerektiğine dair taraflara çağrıda bulunuyorum.”

Referandumla ilgili uzun zamandan beri kesin bir pozisyon almaktan kaçınan Rusya’nın bu yaklaşımının sebebi, IKYB ve Bağdat’ın çatışmaya girmeden, tarafların anlaşma yolunu bulmalarını istemesidir. Moskova, Erbil ile Bağdat arasında bir çatışmanın çıkmasından yana değildir. Taraflardan herhangi birinin yanında yer alarak çatışmaya siyasi de olsa taraf olmak istememektedir. Öte yandan Moskova’nın Bağdat’la güçlü bir iş birliği mevcuttur. Örneğin Moskova ile Bağdat arasında 2012’de imzalanan 4,3 milyar dolar değerinde bir silah anlaşması söz konusudur. Ayrıca taraflar 2013’te Askeri ve Teknik İş Birliği Anlaşması imzaladı. 2015’de DEAŞ’la mücadele için ABD’nin liderliğinde kurulan koalisyona katılmayan Moskova, İran, Suriye ve Irak’la alternatif bir koalisyon kurarak, Bağdat’la askeri ve istihbarat alanlarındaki iş birliğini güçlendirmeye gitmiştir.

24 Haziran 2017 tarihinde Moskova’yı ziyaret eden Nuri El-Maliki, “Rusya’yla referandum meselesini konuştuk. Bağdat Erbil’den kapsamlı bir diyalog bekliyor” açıklamasında bulunmuştur. Rusya da Bağdat’la benzeri düşünceye sahiptir.

Yukarıda da ifade edildiği gibi Rusya’nın referanduma ve IKBY’nin bağımsızlığına karşı olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak IKBY’nin, 2005 Irak Anayasası’nda kendi kontrolüne bırakılan bölgelerin dışında kalan Kerkük ve diğer bölgeleri de referanduma dahil etme çabasının, Bağdat’la çatışmaya sebep olacağını düşünmektedir.

Diğer yandan, Kuzey Irak Referandumu sadece Erbil ile Bağdat ilişkileri ile sınırlı değildir. Bu referandumun Irak’a komşu ülkeleri ilgilendiren jeopolitik tarafları da vardır. Rusya’ya göre Erbil’in bu durumu da göz önünde bulundurması gerekir. Eğer Erbil, referandumdan rahatsız olan bölge ülkelerini ikna edebilirse, Rusya açısından IKBY’nin bağımsızlığı sorun olmaktan çıkacak, aksine Rusya’nın elini rahatlatacaktır.

Rusya’nın Kuzey Irak Bölgesi’ne enerji alanında önemli yatırımları söz konusudur. Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rostneft’in bölgeye doğrudan yatırımlarının toplamı 4 milyar dolar civarındadır. Rusya bu iş birliğini sürdürmekte kararlıdır. Ancak Rusya’nın yatırımları Kürt Bölgesi ile sınırlı değildir. “Gazprom Neft” ve “Lukoil” gibi Rus şirketleri uzun zamandır Irak’ın tamamında faaliyet göstermekte ve Irak’taki toplam yatırımları 10 milyar dolar düzeyindedir. Buna bir de Bağdat’la gerçekleştirdiği diğer iş birliği alanlarını da eklediğimizde Rusya’nın Bağdat’la yaptığı iş birliği, Erbil’le yapılandan daha fazladır.

Sonuç olarak Rusya için en tercih edilir durum Erbil ile Bağdat’ın aralarında herhangi bir çatışmaya mahal vermeden anlaşmalarıdır. Bu nedenle Rusya’nın stratejisi sessizliğini koruyarak beklemektir. Referandumu destekleyenler Bağdat’la, karşı çıkanlar ise Erbil’le ilişkilerini bozma yoluna giderken Rusya susarak her ikisiyle de ilişkisini sürdürmektedir. Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkiler gerginleşir ve çatışmaya kadar giderse Rusya olaylara BM çerçevesinde müdahale edilmesi gerektiğini öne sürerek kendi rolünü artırmaya çalışacaktır.

Sabir Askeroğlu, şu an İran Araştırmaları Merkezi-İRAM yazarıdır. 

Yorumlar