Prof.Dr. Ata Atun Prof.Dr. Ata Atun @ataatun

Kıbrıs’ta Temmuz Kerameti

04 Haziran 2017

Bu sabah KKTC yerel saati ile 02:00’de New York’taki BM binasının 38’inci katında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis birlikte bir yemek yediler.

Yemekte konuşulan konu Kıbrıs Müzakerelerinin devam edebilmesi için süreçteki tıkanıklığın nasıl aşılabileceği ve Cenevre yolunun nasıl ve hangi şartlarla açılabileceği.

Rum tarafının doğalgaz aramalarını başlatacağı Temmuz ayı, gerçekte kritik bir tarih Kıbrıs’ın kaderi konusunda.

BM tarafında, müzakerelerin organizatörü Eide’nin yakın dostlarından sızan bilgilere göre Eide, Temmuz’da BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanlığı görevini bırakacak ve Norveç’e geri dönerek Eylül ayında yapılacak Parlamento seçimlerine katılacak. Eide geçmişte, 2009 yılında yapılan seçimleri kazanan İşçi Partisinin lideri Jens Stoltenberg’in kurduğu hükümette, Kasım 2011’den Aralık 2013’e kadar sırası ile Savunma ve sonra da Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunmuştu. 2013 yılındaki seçimlerde İşçi Partisi hezimete uğrayınca iktidar Muhafazakar Partiye geçmiş ve hükümeti de “Demir Kadın” lakaplı Erna Solberg kurmuştu.

Eide’nin yaptığı hesaplara göre, 2017 Eylül’ünde Norveç’te yapılacak seçimlerde hem milletvekili seçilecek, hem de iktidarı ele geçirecek olan İşçi Partisi’nin Dışişleri bakanı olacak.

Kıbrıs Müzakereleri tarafında ise şu ana kadar gelinen noktada, halen daha uzlaşma bekleyen 10-12 civarında önemli konunun bulunması, hiçbir başlığının bunca görüşme, müzakere ve çabaya rağmen halen daha kapatılamadığı ve her başlığın kendi içinde de çözülmesi zor, birkaç tane kangren olmuş konunun halen tartışmaya açık bekliyor olması.

New York’ta yemeğe oturan liderler arasında derin ayrılıklar var.

Akıncı, “Cenevre’nin son olması, sonuç üretmesi için New York’ta üzerimize düşeni yapacağız. Ön koşullar Kıbrıs’ta kabul edilmediği gibi, New York’ta da Cenevre’de de kabul edilmeyecektir. Uzlaşılmış zeminler var. Bu çerçevede tüm başlıkları ele almaya, birbiriyle ilintili olarak değerlendirmeye ve bunları sonuca götürmeye hazırız” derken, Anastasiadis, “Güvenlik ve Garantiler başlığını bitirelim ya da bitirmeye çok yakın hale getirelim, ondan sonra da toprağa geçelim, toprağı da bitirelim, ondan sonra diğer 4 başlığa bakarız” diyerek Cenevre’de Türk tarafını Harita sunmaya zorlayan ilk siyasi tuzağının yeni bir versiyonunun haberini vermekte gerçekte.

Anastasiadis’in niyeti belli. Aynen toprak konusunda yaptığı gibi Mustafa Akıncı’yı siyasi manevralarla Güvenlik konusunda oyuna getirip, seçildiğinin daha ilk günü “Güvenlik ve Garantiler konusu tabu değildir” açıklamasına uygun olarak mevcut Güvenlik ve Garantilerin değişimi doğrultusunda adım atmaya, öneri sunmaya zorlayacak.

Görünen köy kılavuz istemezken, Akıncı tarafından “Rum tarafında Şubat ayında seçimler var, Anastasiadis çözümden vaz geçmiş görünerek seçimlere yönelik yatırım yapıyor” gerekçesinin öne sürülmesi hiç de inandırıcı değil. 2013 yılında seçildiğinden beri Kıbrıs Müzakerelerinde yapıcı hiçbir girişim yapmayan, tam tersine “Türkler azınlıktır, Azınlık çoğunluğa eşit olamaz, yönetimde hak ve söz sahibi olamaz” diyerek tavrını ve geleceğe yönelik düşüncelerini ortaya koyan Anastasiadis’in, Temmuz ayından itibaren,  Şubat’ta Rum tarafında seçim yapılacak diye hangi tutumunu değiştireceğini gerçekten çok merak ediyorum…

 

Yorumlar