Gözde Kılıç Yaşın Gözde Kılıç Yaşın @GzdKlcYsn

Wani'nin Ölümü Keşmir'in Çıkış Noktası mı?

10 Ağustos 2016
Waninin Ölümü Keşmirin Çıkış Noktası mı?

Hindistan’da 8 Temmuz 2016’da başlayan sokak olayları Ağustos ayının ilk günlerinde büyük ölçüde kontrol altına alınabildi. Olaylar Hindistan Güvenlik Birimlerinin Hizb-ul Mujahedeen örgütünün yerel komutanlarından Burhan Muzaffar Wani’yi öldürmesi ardından başlamıştı. Wani,  Keşmir’in güneyinde  bulunan Anntnag’da Bumdoora köyünde ele geçirilmişti. (Hizbul Mujahideen ‘poster boy’ Burhan Wani killed in joint encounter, http://indianexpress.com/article/india/india-news-india/burhan-muzaffar-wani-hizbul-mujahideen-dead-killed-death-jk-2902044/) Keşmir’in bağımsızlığı için mücadele ettiğini deklare eden Hizb-ul Mujahedeen, Hindistan tarafından terörist örgüt olarak tanımlanıyor ve ABD ile Avrupa Birliği’nin de terörist örgütler listesinde yer alıyor.

Wani, örgüte abisinin güvenlik güçlerince öldürülmesi üzerine 2010’da henüz 15 yaşındayken katılmıştı. 2010’da bir ayaklanma sırasında Hindistan askerlerince 120 sivil öldürülmüştü. Aynı yıl çoğunluğu genç on binlerce sivil tutuklanmış ve işkence görmüştü. Wani gibi bazı gençler de silahlı eğitim için örgüte katılmıştı.  Hizb-ul Mujahideen örgütünün “poster çocuk” lakaplı komutanı Wani, öldürülmesinden önce Hindistan Güvenlik Güçleri’ni Sainik ve Keşmir’e saldırılarından ötürü ikaz eden bir video yayınlamıştı. Yakalanması hakkında bilgi sağlayacaklara 1,500 Dolar para ödülü vaat edilmişti. Burhan Wani’nin abisi de bir yıl önce Hindistan Güvenlik Güçlerince ölü ele geçirilmişti. Wani, doğrudan güvenlik güçleriyle çatışmaya hiç girmemişti ama genç yaşında örgüte katılması, silahıyla çektirdiği ve sosyal medyada paylaştığı resimler ve güçlü söylemleriyle Keşmirli radikalleşmiş gençler için bir fenomen haline gelmişti. Keşmirli gençlerin örgüte katılımında cazibe yaratması nedeniyle güvenlik riski yarattığı ifade edilmekteydi. Wani’nin ölmesinin ardından ayrılıkçı lider Syed Ali Shah Geelani ve Asiya Andrabi’nin çağrısıyla protestolar başlamıştı. Doğrusu ölümü Keşmir için çok daha fazla hareketlilik, ayaklanma, kalkışma anlamına geldi. 

Wani’nin ölümü, Keşmir için bir kavşak noktası olarak değerlendirildi. (Burhan Wani’s Killing Brings Kashmir to a Crossroads, http://thediplomat.com/2016/07/burhan-wanis-killing-brings-kashmir-to-a-crossroads/, 14 Temmuz 2016)Zira Wani’nin ölümü ardından başlayan protestoların daha ilk 5 gününde Hindistan güçlerince 36 sivil öldürülmüş, 1.500 kişi yaralanmıştı. Wani’nin cenazesi için 200 bin kişi toplandı, insanlar uzak noktalardan “özgürlük hareketinin kahramanı”nı selamlamak için geldiler. Hindistan önlem olarak o gün için sokağa çıkma yasağı ilan etti, tüm Keşmir’de internet kapatıldı ve telefon hizmetleri durduruldu. Pakistan Başbakanı Nawaz Sharif, “Bu gibi baskıcı yöntemler Kaşmir ve Jemmu’nun yiğit insanlarını BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun şekilde self-determinasyon haklarını kullanma isteklerinden vazgeçirmeyecektir.” yönünde açıklama yaptı. Doğal olarak da Hindistan’dan tepki gördü ve meselenin Hindistan’ın iç sorunu olduğu cevabı verildi.

Şimdi, Hindistan’ın en büyük hatasının Keşmir sorunu insanlar henüz barışçıl protestolara giderken çözmemesi olduğu ifade ediliyor. Aslında 2010’daki ayaklanma sonrasında Hindistan Hükümeti durumu değerlendirmek üzere Keşmir’e üç kişilik bir heyet göndermişti. Ancak raporun yüzeysel kaldığı Keşmir’deki insanların beklentilerinin tam yansıtılamadığı ve hükümetin de sorunu asayiş sorunu olarak gördüğü anlaşılıyor. 2003-2008 döneminde Yeni Delhi-İslamabad arasında diyalog sürerken insanlarda bir çözüm bulunacağı umudunun canlı olduğu ancak 2008’den bu yana devlete karşı öfkenin kademe kademe arttığı yapılan yorumlar arasında. Barış sürecinden uzaklaşıldıkça oluşan boşluğun şiddete inanan insanlarla doldurulduğu anlaşılıyor. İşte, Hindistan’ın kaçırdığı fırsat da süreci iyi okuyamamakla ilgili… Şimdi yeni neslin geçmişten farklı olarak kısıtlamalara karşı artık meydan okuduğu ve Hindistan askeri gücüyle karşı karşıya gelmekten çekinmediği ekleniyor. Wani’nin yolunu takip edecek gençlerin sayısının artacağı düşünülüyor. 

Yorumlar