Şanlı Bahadır Koç Şanlı Bahadır Koç

Tarihin Faydaları ve Sınırları Üzerine

06 Eylül 2016
Tarihin Faydaları ve Sınırları Üzerine
İnsanoğlu için için kendi yaşadığı zamanın özel olmasını ister. Tarihi perspektifi olmayanlar, bugünü anlamak için çok yakın geçmiş ve kendi kişisel deneyimleri dışında fazla bir referansı olmayanlar, genelde, kendi yaşadıkları dönemin biricik, geçmişten bağımsız ve ondan üstün olduğunu düşünmeye meyilli olabilirler. Öte yandan bu, tarihin bizi gelecekteki her türlü sürprize karşı hazırlayacağı ve onun geleceği anlamanın tek yolu olduğu anlamına da gelmemelidir. Gelecek, elbette, tarihi çok iyi bilenlerin öngörülerini de boşa çıkaracak kaprisler de yapacaktır. Gelecekte tarihin bile akıl erdiremeyeceği sürprizler olacaktır. Ancak bunun böyle olacağını da yine tarihin kendisinden öğreniyoruz. Tarih bize hiçbir şey öğretmese bile ‘mütevazi’ olmayı öğretmelidir. Roma ‘battı’ diye ille Amerika’nın da batması gerekmez. Ya da, Amerika da bir gün batacaksa bile bu ille Roma’nınkine benzer şekilde, benzer nedenlerle ya da bizim görebileceğimiz bir zamanda olması gerekmez. Tarih ve dolayısıyla gelecek, bizim tahmin ettiğimizden ve belki de anlayabileceğimizden çok daha zengindir. Tarih bize sadece, bugün Amerika’nın olduğu gibi, Roma’nın da, hakimiyetinin hiç bitmeyeceğini düşündüğünü hatırlatır. Ama bu tek başına, Amerika’nın da Roma’nın kaderine uğrayacağının garantisi olamaz. Sadece bize Amerika’nın, kendisinin sandığı kadar biricik olmadığını görmemize yardımcı olur. Yoksa tarih emretmez, yasa koymaz, ceza vermez. Sadece fısıldar, dikkat çeker ve tavsiyede bulunur. Tarihin tavsiyeleri de yanılmaz değildir. Daha da kötüsü, aslında tarihin neyi tavsiye ettiği her zaman açık da değildir. Tarih her şeyi ‘bilmez’ ama ondan daha çok ‘bilen’ başka bir şey de yoktur.

Yorumlar